Yaşam Haber - Haberin Merkezi
İŞİNİZE GELMEDİ DEĞİL Mİ?
01-06-2019 17:45 298

İŞİNİZE GELMEDİ DEĞİL Mİ?

 

 

        Maçoğlunu yere göğe sığdıramayanlar birden yön değiştirip, hedef tahtasına koymaya başladılar! Biz defalarca yazdık, çizdik; dedik ki

      “ Bu adam Komünist, uzak durun” diye! Üstelik beni dinlemeyip canlı yayınlarda adamın otuz iki dişini bize saydırdınız!

        Derken laf üretmekten başka sermayesi kalmayanların beceriksizliği yüzünden Dersime Belediye Başkanı da oldu! Olur, olmaz oraya televizyon kanallarını taşıyıp bu müthiş başarının öyküsünü günlerce gözümüze soktunuz!

       Yani adam rahat durup şu “ Tunceli” tabelasının yerine “ Dersim” tabelasını asmasa, ülkenin yarısından fazlası tek elden Komünist olacaktı! Yok, işte, ne yaparsın acemilik!

        Zaten bu vaziyete en çokta kimi aydınım ve solcuyum diyenler karşı çıkıyor; “ Sırası mı şimdi?” diye.

         Tabi ki sırası değildi! Şunun şurasında seksen yıl önceki bir olay, ne gereği vardı? İnsan bir seksen yıl daha beklese canı mı çıkardı?

Evet!

         Maçoğluna ben de kızıyorum! Kardeşim sayende Komünizme ilgi alaka artmışken, nedir bu senin yaptığın? Bal, nohut meselesi ile iyi gidiyorduk! Kafana saksı mı düştü?

         Biz sadece seni Akşener ile Bahçeli’nin çiğneyeceğini zan ederken, cepheyi genişlettin! Peri’nçek’i saymıyorum! Ama mangalcı solculardan kurtuluşun yok! Vallahi seni cız bız ederler haberin olsun!

Bak kardeşim. Belediye Başkanı olmuşsun ama siyaseti öğrenememişsin!

Meclis kararı alıp, levha değiştirmişsin!

Geç bunları!

Bu ülke Meclisteki Vekillerini toplayıp cezaevine tıkmadı mı?

Seçilmiş Belediye Başkanlarını alıp, yerine atama yapmadı mı?

Dahası, bu ülke kendi Başbakanını astı!

Şimdi anladın mı?

Otur, oturduğun yerde. Durup dururken bizi bal ve nohuttan edeceksin!

Akıllı ol!!

***************

YAZ OĞLUM

 

        Kenan paşa müthiş bir CİA projesiydi! Bir darbeye mazeret olması için, kan akması gerekiyordu ve hazret buna seyirci kalıp vaziyete inceden inceye nezaret ederek küpün dolmasını bekledi! Sonra küp dolup kan taşınca, bir gecede ipleri eline aldı ve ortalık süt liman!

       Sonrada Mamak cezaevinde sağcılarla, kimi solcuları kolkola havalandırma boşluğunda kanka yapıp, “ Gün doğdu marşını” söyletti!

Hazret çok adildi!

Bir sağdan, bir soldan ve daha çok soldan ipe çekerek denge sağlıyordu!

           Coplu tecavüzler sorulduğunda “ Yirmi yaşındaki delikanlılarımız varken, ne copu lan?” diyerek soru soranları azarlamıştı!

        Sonra Kürtçeyi yasaklayıp, yaşlı genç ne varsa okuma-yazma kurslarına mecbur edip, ülkemizin okur- yazar seviyesine çağ atlattı!

         Dağ, taş, dere, tepe köy ne varsa eline bir harita alıp ismini değiştirdi! O dönemler Çatak ilçesinin bir köyünde öğretmendim. Köyün adı Xawıştandı ve içme suyu sıkıntısı vardı! Neyse bir gün okullara bir liste geldi, baktım ki köyün adı” Sugeldi” olmuş!

Sonra Xazapuran, “ Cennet deresi.”

         En ilginci “ Gıre benne” idi. Oraya “ Hasan tepe” adı verilmiş! Merak ettim. Meğer elinde harita ile gezen askerler orada çobana sorarlar: “ Buranın adı nedir?” diye. Gariban çoban fazla Türkçe bilmez ve Kürtçe ismini söylemesi de suç olabilir diyerek “ Bizim bir Hasan Hoca var, hep burada keklik vuruyor, hiç kekliğimizi bırakmamıştır!”

“ Tamam, tamam” der komutan; yanındaki ere “ İşaret koy, buraya da Hasan tepe diyelim!”

          Tarihi isimleri değiştirip, kültürlerin dibine kibrit suyu dökerek nereye varmak istediğimizi söylemeye gerek yok!

Eğer bugün darboğazı bir türlü aşamıyorsak, temelinde bu tahammülsüzlük var!

Yıllardır ayağımıza sıkmaktan bıkmadık! Hala dağ, taş, şehir isim kovalıyoruz!

İsimler tarihi dokudur! Dokundukça orayı değil, kendinizi silersiniz!

Tıpkı Malatya’daki “ Turan Emeksiz” caddesi gibi!

Paşa oranın ismini kaldırıp, “ Milli Egemenlik” caddesi yaptı!

Peki, tuttu mu?

Asla!

Hangi Malatyalıya sorarsanız sorun, oranın adı “ Turan Emeksiz Caddesidir”

Üstelik lisenin adını da değiştirdiler ve orada mezun olanların hepsi” Turan Emeksiz Lisesi mezunuyum” der!

 

Top