Yaşam Haber - Haberin Merkezi
İSRAİL
17-09-2020 17:00 170

İSRAİL

 

 

          Aslında Araplarla amca çocuklarıdır, tek fark ayrı peygambere, aynı Tanrı’ya inanıyor olmalıdır!

Dört tane kutsal kitap gelmiş ve bu dördünü de aynı Tanrı göndermiş, her kavim bir tanesini kapmış ve geriye biri birini boğazlamak kalmış!

       Zaten Tanrı, yarattığı canlılar arasında en gereksizin insan olduğunu biliyordu ve onları kitap üzerinden önce dörde, sonrada o kitapların içinde ne kadar sayfa varsa o kadar da mezhep ve farklı gruba böldü ki insan denilen bu canavar gün yüzü görmesin!

Sonra bunların içinde biraz kafası basanları bir kenara ayırdı!

İsrail gibi!

        İşte o İsrail iki yüz milyonluk Arap dünyasında ha bire Arap tokatlar ve onları insan yerine koymaz!

Çünkü aklı bilime yatırmışlardır!

Üretirler ve ürettiğini o kafası kalınlara satarak, onları iliklerine kadar sömürürler!

Çünkü onlar tembeldir ve yıl on iki ay çalışmadan gökten bereket beklerler!

         Tüm akılları uçkurlarındadır ve olmayan zamanlarda işlerine yarar diye şişme kadın bile üretmeyi beceremezler!

Onu bile dünyadaki İsrail şirketleri üretir ve bu zavallıların hayallerini bile paraya çevirirler!

İşte o İsrail şimdi bu Arapların hepsini son bir atakla imana getirdi!

        Son bir haftadır tüm Arap âlemi sıraya girmiş, Amerika’nın huzurunda İsrail’in elini öpüyor ve Trump, bunu imza altına alıyor!

Peki, bu Araplar neden biz Müslüman Türklerden fitil, fitil kaçıyor?

İşte burası çok önemli!

Siz istediğiniz kadar kendinizi paralayın, istediğiniz kadar “ Müslüman kardeşlerimiz” deyin!

        Araplara göre siz kardeş falan değilsiniz ve zaten kılıç zoruyla Müslüman olmuşsunuz, bu nedenle sizden asla kardeş olmaz!

Eğer bir kardeş tercihine zorlanırlarsa, İsrail sizden daha kardeştir ve kökenleri aynıdır!

Zaten öyle oldu, şimdi gerçek kardeşler sarmaş dolaşlar!

Şunu unutmayın!

İsrail’in istediğini Amerika yapmak zorundadır!

İsrail istediği için Saddam gitti ve Suriye darmadağın edildi!

        Çünkü o bölgede yalanda olsa İsrail’e biraz babalanan Irak ve Suriye ile beraber İran’dı!

Üçünün de hali ortada!

Şimdi sıra biz de ve biz bu akılla daha ağır bedel öderiz!

Baksanıza daha şimdiden İncirlik üsünü taşımak gibi bir işe koyuldular bile!

Güney Kıbrıs ve Suriye daha stratejik!

Bu üsü oralara taşıyacaklar ve elindeki kozları kendileri alıp seni iyice zayıflayacaklar!

      Akşama kadar televizyonlara “‘stratejisi, güvenlik uzmanı, askeri deha” diyerek kahvehanede topladığın adamları çıkarır, bize hikaye dinletirsen olacağı budur!

Kim hangi yöne çekerse çeksin! Ben bu ülkenin kendine ait saha ve denizlerde yer altı zenginliklerini çıkarmasından yanayım!

         Bu işe haksız yere burnunu sokan emperyalist ülkelere ciddi tepki ve duruş konmasından da yanayım!

Tüm bunları yapmak için elin çok güçlü olmalı!

Mesela derhal iç huzuru sağlama adımları atmalısın!

Kendi insanına güzel şeyler reva görmelisin!

Mesela İsrail ölen bir tek askeri için dört bin Filistinliyi cezaevinden salıverdi!

İşte vatandaşına değer budur!

Sorunları görmeden oraya sürekli ateşle gitmek, yaramızı daha çok derinleştirir!

Unutmayın ki bu ülkede kimsenin yaşadığı toprakla sorunu yok ve hepsi toprağına sevdalı!

Peki ya zihniyet ve korkularımız?

İşte ondandır ki ha bire karanlıkta ıslık çalıyoruz!

Çaldıkça da biz hariç, herkes bizi sesimizden tanıyor ve yerimizi biliyor!

********************

ARTIK HİS ETMİYORUZ

 

       Geçen hafta ülke gündemi müthişti ve biz haftayı ateşli tartışmalarla tamamlamakla kalmadık, bu konuda bilim insanı düzeyini çoktan aşmış yüksek algılı kişileri de ağzımızın suyu akarak dinledik!

Konu neydi?

“Selahattin Demirtaş, Meral Akşenere kahvaltıya gitse mi iyi olur, gitmese mi?”

Sonuç olarak katılımcıların topu ortak kararla “ gitmemeli” diyerek meseleyi kapatılar!

        Tabi bu arada yediğimiz zam ve vergilerin bir haftaya sıkıştırılarak toptan bize girdiğini his eden olmadı!

         Hata değerli katılımcılar topu evirip çevirdiler ve eğer ek bir kazık varsa tartışmayı bir iki gün daha uzatalım” gibi bir tüyo da vermediler değil!

Anlaşılan birileri “ tamamdır” dedi ve aynı ekibi

bu haftanın yeni konusu için antrenmana çağırdılar!

Zaten bizde konu asla bitmez ve hemen rotayı

“Akdeniz den neden çekildik” gibi son derece mühim bir konuya çevirdik!

         Dün akşam başladılar ve birde baktım ki koca Akdeniz bir kaşık su olmuş, o ağız, bu ağız çalkalanıp duruyor!

        Dünkü giriş, “gemimizin bakım için çekildiği ve paslanan bir kaç cıvata yağlandıktan sonra tekrar, heytt çekilin ben geliyorum” diyeceğiydi!

        Bugün bakalım ne gibi ulvi fikirler cahilliğimizin tozunu alacak ve bu arada kaç kazık daha boşluğumuza yerleşecek ve biz bunu hiç his edecek miyiz?

Artık kendimize benzeyen bir ülkeyiz!

Bakın İçişleri Bakanı, Anayasa mahkemesi başkanına posta koyuyor!

Haklı!

Anayasa mahkemesi başkanı hala orada niçin durduğunun farkında değil!

Şahsen onayladığı o karar benimde içime sinmedi!

Ne demek “ herkes yol boylarında gösteri yapabilir” diye!

         Sayın Başkan her yıl ilkbahar ve sonbaharda göçerlerin kısa yol diye tercih ettikleri karayollarında ne kadar koyun ve keçiyi telef ettiklerinden haberi yok galiba!

Sayın iç işleri bakanımın kaygısı bu!

Polis ve copla hal edeceğini, sen direkt karayollarındaki trafik canavarına havale etmişsin!

Olmaz!

         Bu önümüze gelen her kâğıda attığımız tüm sözleşmelere aykırı ve birincisi de “ Avrupa insan hakları mahkemesi” kararlardır!

        Yani insan hakları mahkemesi “ kara yollarında koyun ve keçi, hata inek, öküz yürür ama vatandaş asla yürüyemez!”

Şimdi anladınız mı meseleyi?

          Tüm bunlar olurken ilahi Canan Hanım, şimdi sırası mıydı Atatürk’e Mustafa Kemal” demek?

          Onu bir tek Reis der ve senin Reisin hakı olan söylemleri ağzına alman suçtur, o kadar ceza aldın, hala anlamadın mı?

Parti içi seni derhal susturmalı, yoksa yarın çıkar bana da “ Hacı Hasan” dersin ki, Vallahi kan temizler!

********************

MUSKA

 

 Eskiden  beri en etkilisinin göbeğe yazılan olanını biliyorduk ama..!

        İki gündür sosyal medyaya servis edilen görüntülere bakıldığında bu işin o kadar kolay olmadığı ve cinci hocanın kitaba bakarak harfleri tek tek nasıl yazıp yerine itina ile monte ettiğini görünce, bu konuda da epey yol aldığımızı öğrenmiş olduk!

Şimdi herkes hocaya kızıyor!

Zaten biz hep böyleyiz, kime kızacağımızı hiç bir zaman öğrenmemiş bir milletiz!

Şimdi soruyorum size:

“ Deve sidiği şifadır” diyen koca âlim bu hocadan daha mı az suçlu?

Ya da “ Hz. Nuh cep telefonuyla konuşuyordu” diyen!

       Bunların pirim yaptığı bir yerde göbeğe yazı yazıp, sonradan hayvani arzularını devreye sokan adama ne diye kızıyorsunuz?

Kaldı ki, alan ile veren gayet memnun görünüyor!

Hoca tecrübeli, ön uygulamayı uzun tutup, gerisini teferruata bağlıyor!

Bir diğer anlaşılmazlığımız yasa bilmiyor olmamız!

Bu ülkede zina suç olmaktan çıktı!

En çok boşanmaya sebeptir hepsi o kadar!

Yani karşılıklı memnuniyet varsa ve yaşı da tutuyorsa kimse bundan yargılanıp ceza almıyor!

Sonra yasalar bir madde daha koymuş; “ kişilerin özel hayatını çekip ifşa etmek suçtur” diye!

Yani normalde hoca değil, bu görüntüleri çeken yargılanacak!

Aklınızı başınıza toplayın!

          Dünya âlem kazandığı savaşlarla dünyanın akışını nasıl değiştirdiğini tarih kitaplarına koyarken, biz hala Baltacı Mehmet, Rus Katmerine aşkını konuşuyoruz!

Bizimki onun yatağına gidince namuslu ve kahraman, Katmerine kadın olduğu için fahişe!!

Tabi böyle bir şey olmuş mu, olmamış mı o ayrı bir hikâye!

          Dört evliliği, yetmiş iki huriyi, imam nikâhını savunacaksın, sonra çıkıp bunların toplamı olan bir şarlatan hocayı tefe koyacaksın!

Olmuyor!

Sosyolojik ve mekanik bir kuraldır!

Sebepler, sonuçları doğurur!

Bu hocanın bunları yapması için o kadar sebep var ki!

Yazmaya kalksam en az üç cilt kitap çıkar!

Zaten bu tür durumlar artık şirazesini kaybetmiş siyasetin de işine yarıyor!

Hırsından taş  dişleyen o kadar siyasetçi gördük ve bir de baktık ki dişlerini teslim etmiş, muhallebi geveliyor!

“ acaba bu kadar acil dönüşün sebebi ne olabilir” diye hayrete düşüyorsunuz ve bu dişlerini kendileri çekip teslim edenlerin vaziyeti içler acısı bir durumla ölümden beter bir halle devam ediyor!

Ne bileyim?

Çağ dijital devrim çağı!

Karınca yuvasına kadar sızan kıl kameraların yeni bir görev alanı var; yatak odaları!

Kirlenen, dibe vuran bir siyasetin kendisini yaşatma alanıdır, bu tür yöntemler!

Güzelim Baykal bile bu yöntemlere kurban edildi ve o ulvi fikirleri tarumar edildi!

Halbuki bize lazım olan iki kişinin yatak fantezileri değildi!

Bize lazım olan bu büyük adamın çağ dolusu fikirleriydi!

Yazık!

Bir uçkura heba ettik!

O gündür, bugündür CHP dikiş tutmuyor

Top