NEREYE GİDİYORUZ..!?

         Parlamento çoğunluğu elindeydi..Üstelik MHP’nin koşulsuz desteğiyle..Ancak bu işte bir gariplik vardı..

Cumhurbaşkanı ve tek adam olan Erdoğan’ın tüm niyeti sonsuz bir hakimiyet elde etmekti!.

Bu hakimiyeti sağlamanın tek yolu seçime gitmekti..

Öyle ya, durup dururken neden seçime gidilsin ki?

Her şeyi iki dudak arasıyla idare edebiliyorken, seçim de neyin nesiydi?..

Elinde “olağanüstü hal yetkisi” ile ortalığı istedikleri kalıba sokmak kadar kolay bir olanağı hiç bir zaman bulamamışlardı!.

İşte bu olanakla adeta bir toplum mühendisliğinin ince ayarları dokundu!.

Yetti mi?

Yok!..

Öyleyse küçük ortak üzerinden bir erken seçim bombası patlatılmalıydı!.

     Küçük ortak bunu öfke ile bağırıp söylediğinde, birde ekleme yapıyordu ” bu hükümet bu şekilde iki yıl daha gidemez!”

      Herkes bunu bu hükümetin artık topyekun yakamızdan düşüp gideceğine yormuştu ki, Erdoğan’ın çıkıp bu erken seçime onay ver ipte niyetini ortaya koymasıyla işin hiçte öyle olmadığını tüm gerçeği ile gözler önüne serdi!.

Erdoğan kendisini mutlak Başkan, Parlamentoda da en az dört yüz vekilli bir çoğunluk istiyordu!.

Bunun için ilk hedef HDP” yi baraj altında bırakmaktı!.Tutuklamalar ve baskılar son sürat devam etti!.

Tüm HDP’ li yöneticiler ağır suçlamalarla mahkeme huzuruna çıkarıldı..Kimileri devasa cezalara çarptırılırken, kimileri de uzun tutukluluk süreleri ile cezaevlerinde bırakıldı!.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı!.

HDP tüm bu baskılara rağmen barajı aştı!.

Erdoğan Başkan seçilmesine rağmen bu duruma hiçte memnun olmadı!.Bunu yaptığı balkon konuşmasında ki yüz ifadesinde okumak mümkündü!.

Aslında seçim öncesi durumdan farklı bir durum oluşmamıştı!.Üstelik parlamento çoğunluğunu da kaybetmişti!.

Küçük ortak yine destekti ama, nereye kadar?!

Bunu küçük ortakta büyük bir hüsranla kabullenmişti!.Bu gidişatın ilerisini iyi görmemiş olacak ki, Cumhurbaşkanlığı kadrolarında yer almadı!..Buradan sorumluluktan kaçmaktan çok, her an yeni bir çıkışla mızıkçılık yapmayacağının garantisi de yok!.

Nitekim ara sıra Fetö’ nün siyasi ayağını dillendirirken bunun sinyalini verdiği aşikardır!.

Şimdi ilk iş seçimler de dile getirdiği ” af” konusudur!.Buradan yeni geliş melere hazır olun!.

Çok ama çok yeni bir sürprizle karşılaşabiliriz!.

İşte tüm bunlar Erdoğan’ın uykularını kaçırıyor!..

Hani haksız da sayılmaz!.Bu işi MHP ile nereye götüreceğinin hiç bir garantisinin olmadığını en iyi o biliyor!.

Üstelik üst üste gelen ve özellikle uluslararası arenada düşülen çıkmaza bakıldığın da, ülkedeki siyasi atmosferin yeni bir rotaya girmesi hiçte sürpriz olmaz!.

Bu ağır ve zor süreçte kurtulmanın tek yolu, demokrasinin nimetlerine dönmek ve iç sorunlara aklı selimle yaklaşmaktır!.

İç barışını sağlayan bir ülkenin dünyaya mesajı farklı olacaktır ve buradan dış sorunları çözmek çok rahat ve samimice olacaktır!.

Aksi halde fırtınaya tutulmuş gemi gibi hangi kıyıya nasıl vuracağımızın garantisi yok..

*****************

AMERİKA

O dönemin Devrimcileri " Bu Amerika'ya güvenmeyin" dediğinde kıyamet kopmuştu!.

6.Filoya karşı yapılan eylemde bu gençlere saldıranlar zamanla bu ülkede en iyi makamlara gelmekle kalmadı, ülke yönetimini de ele aldılar!.

Amerika'ya karşı olmak tek kelime ile Komünistlikti!.Zaten " Kahrolsun Amerika" dediğiniz de karşı cevap hazırdı " Komünistler Moskova'ya!."

Amerika'ya laf söyleyen gençler bir bir imha edildi, kimi de dar ağacına yollanarak idam edilip, yaşamları elinden alındı!.

Bugün argüman farklı!..Rusya, neredeyse kadim dost ve gökten inen İllahi kudret gibi gözümüze sokulurken, Türkiye'ye tehditler savuran Amerika baş düşman!.

Amerika'ya şurada iki iyi laf etmeye kalksam

inanın sonumun nereye varacağını bilmiyorum!.

Ama fırsat bu, hazır biz Amerika'ya bilenmişken bende iki laf savurayım!..

Bakın kardeşim, Amerika dünyanın büyük ayısıdır!..Siz bakmayın Rusların ayı sembolüne, asıl ayı Amerika'dır ve siz bu ayı ile bir kere deliğe girmişsiniz!..

Öyle kolay kolay yakanızı bırakmaz!.NATO dahil bir çok pakta imza koymuşsunuz ve bunların tümünün ipi Amerika'nın elindedir!.

Şu an kapısına yeniden dümen kırdığınız İMF tamamen Amerika'nın tefeci para oluşumudur ve siz oradan para istediğinizde size " Hele bi dur" diyecekler ve kanınızı daha çok emebilmeleri çin önünüze bir liste koyacaklar!.

Bu listede yerine getireceğiniz her taahhüt için gıdım gıdım para verecekler!.Öyle topluca tomarı önünüze koymak yok!.Ne kadar taviz, o kadar para!..

İşte siz bu parayı onlara rahat ödeyesiniz diye içeriye döneceksiniz!..Zam üstüne zam, ceza üstüne ceza yağdıracaksınız!..

Bugün gidip maaşa yansıyan üç kuruşa sevinen ben, üç gün sonra nasıl bir ayva yediğimi anlayacağım ama, iş işten geçmiş olacak!.

Bak kardeşim!..

Şu an dünya demek, Amerika demek!.

Yani en büyük ayı demek!.

Ayı ile iyi geçinmenin hiçbiri yolu yöntemi yoktur!..Hele ki aynı delikteyseniz!.

Tek çare kış aylarıdır!..O, kar uykusuna daldığında sen sıvışmaya bak!.Çünkü uyandığında karnını doyurmak zorundadır ve yakınında ki babasını bile yer!.

O nedenle oradan derhal uzaklaşın ve mümkünse bir daha o tarafa da dönmeyin diyeceğim ama, siz hala delikten çıkmamak için var gücünüzle direniyorsunuz!.

Siz direndikçe biz kanıyoruz!..

Çünkü işin ucundaki canavarın adı Amerika!.