Yaşam Haber - Haberin Merkezi
TARIM İŞÇİLERİ VE KADER
25-08-2017 10:58 805

TARIM İŞÇİLERİ VE KADER

 

 

    Her yıl tarım mevsiminin açılmasıyla birlikte,  örün tarlalarından önce her türlü sosyal ve iş güvenliği olanağından yoksun bırakılmış 21 yy ın ilkel kölelerine dönüştürülen tarım emekçilerinin yığın yığın ölümüyle oluşan ölüm tarlalarından cenazeler hasat yapılmaya devam ediliyor.

5-6 ay süren tarım sezonu boyunca bir lokma ekmek uğruna Kamyon kasaları ve Traktör Römorklarında yollara düşen kadınlı, kızlı, çocuklu yoksul insanların ölmediği gün yok adeta.  İnsanlık sorununa dönüşmüş bu felakete çözüm bulması gerekenler çözüm bir yana bu felaketin derinleşmesi için ellerinden geleni yaptılar yapmaya devam ediyorlar.

    Cumhuriyet tarihinin ilk dönemlerinde gerçekleştirilen ve oldukça anlamlı bulduğum tarımsal endüstriye dayalı bölgesel tarım ve endüstri proje, planlama ve yatırımların gönümüzde tasfiye edilmesiyle yaşanan vahşet ilişkisini hiç kimse inkâr edemez.

    Bir yandan her gün dünyanın hiçbir ekonomisinde karşılaşılmayan ve ortalama beş insanın yaşamını yitirdiği seri iş cinayetleri sonucunda 2017 yılının ilk yedi ayında yaşamını kaybedenlerin sayısı 1119 a ulaşırken diğer yandan tarım mevsiminin açılmasıyla birlikte kitlesel ölümlerin oluşturduğu utanç;  hiçbir ilgili ve sorumlu yetkilinin yüzünü kızartmaya yetmemektedir.

    İlahi bir irade imiş gibi İnsanımızın yazgısına dönüştürülen ve boyun eğil inmesi istenen bu durum aslında bilinçli bir iradeyle dayatılan bir zulümden ibarettir.

Özelleştirme politikalarıyla hayata geçirilen ekonomik programlar yaşanan bu trajedytanın önemli nedenlerinden birisidir. Başta Tütün, Pancar, Pamuk, tarımının uluslar arası ve yerel işbirlikçi tekellerin talepleri doğrultusunda tasfiye edilerek ortadan kaldırılması, bu sektörlerde kendi topraklarında, evinin önündeki tarla ve bahçede çalışan milyonlarca üretici aileyi kadınıyla, çocuğuyla,  erkeğiyle bu kaderle yaşamaya mahkûm etmiştir. 

    Doğu ve Güney doğu bölgesinde sadece Tütün tarımıyla meşgul iki yüz bin aile yani ortalama bir milyon insan ölüm yollarına dizilmeden kendi toprakları üzerinde ekmeğini kazanırken;

Bu gün Adıyaman’dan, Mardin’den Muş’tan, Van’ Hakkâri’den Bitlis’ten, Diyarbakır, Batman’dan bir lokma ekmek uğruna yollara dizilen yoksul Kürt emekçileri Karadeniz ve ege derinliklerinde beşer onar guruplar halinde traktör tabutluklarında yaşamlarını kaybetmektedir.

 

Dolayısıyla bu acı kader değil bir soykırımdır.

 

9 Temmuz 2017 Malatya’nın Yazıhan ilçesinde tarım işçilerini taşıyan traktör ün devrilmesi sonucu 3 kişi öldü 10 kişi yaralandı.

18 Ağustos 2017 Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Çamlıca Beldesinde Fındık işçilerini taşıyan traktör devrildi. / kişi yaşamını yitirdi 9 kişi yaralandı. Cenazeler Mardin’e uğurlandı.

5 Temmuz 2017 Konya’nın Ereğli ilçesinde tarım işçilerini taşıyan kamyonetin takla atması sonucu iki kadın işçi hayatını kaybetti 7 kişi yaralandı.

28 HAZİRAN 2017 Adana’nın Yumurtalık ilçesinde tarım işçilerini taşıyan Midibüsün otomobile çarpışması sonucu bir kişi öldü 11 kişi yaralandı.

21 HAİRAN 2017 Mersin’de tarım işçilerini taşıyan kamyonet,  park halindeki İ TIR a çarpması sonucu 3 kişi öldü 5 kişi yaralandı.

19 HAZİRAN 2017 Mardin’in Midyat ilçesinde tarım işçilerini taşıyan araç kaza yaptı 4 işçi öldü 13 işçi yaralandı.

    Her yıl tekrarlanan ve önlem alınmadığı için artarak devam eden mevsimlik işçi ölümlerini kader olarak tanımlayan bir akıl ve inanç kültürünü dayatmak başta iman ettiğimiz dine aykırı bir durumdur. 

    Hiçbir önlem almadan ve ölümler için adeta her türlü koşul ve zemini yaratarak yoksulların felaketine yol açmak inanç değil vahşi sınıfsal bir savaşın sonucudur. 

Kaderin felaketi emekçiye nimeti hükümet ve sermayeye. Sevsinler böyle kaderi.

Kaynakça: Kaza bilgileri Evrenselden alınmıştır.

Top