Yaşam Haber - Haberin Merkezi
ÜLKEYİ TIRTILLAR SARMIŞ
10-12-2019 16:16 333

ÜLKEYİ TIRTILLAR SARMIŞ

 

 

        Tırtılı hepiniz bilirsiniz! Gelişimini tamamlaması için ağaçların yaprağını kemirip yemek zorundadır! Mesela meşe tırtılı bu türün en yamyamıdır! Koca ormanı kısa sürede yaprağından eder ve kuşlar dahi açıkta kalan yuvalarını terk ederler!

        Orman fakiri bir ülkeyiz! Rant ve talana kurban ettiğimiz ormanların yerine beton dökerek, her gün boğamızı biraz daha sıkıp nefessiz kalıyoruz! Taş ocağı yamyamları daha çok para kazansın diye ağaçlık ve ormanlık alanları izin vererek onlara açıyoruz! Onlar dinamitleyip yok ederken, diğer taraftan bir çalıya dokunan vatandaşa da orman kanunları uygulanıyor!

       Şimdi gözünü İstanbul’a dikmişler! Bu ülke insanının son meteliğini de cebinden alıp kanal yapacaklarmış!

         Cebinden parası giden vatandaş, orası bittiğinde kenarından bile geçemez! Bir fincan kahve, dar gelirli bir ailenin iki günlük masrafı fiyatına verilir, bunu bilmeyen mi var?

       Sonra orayı yabancı şirket ve özellikle de Arap zenginler yağmalar ki biz havamızı alırız!

Dahası!

       Uzmanların dediğine göre olası bir depremde tüm İstanbul’u haritadan silecek bir çılgınlıktır!

Tabi bunu rantçılara anlatmak zor!

Kemirecekler, yok edecekler, sonra semirip kozadan çıkarak uçup gidecekler!

Bu güzel coğrafya da ne bela bir zihniyete mecbur kalmışız?

Bir zamanlar tüm doğal göletleri kuruttular, üstelik devlet eliyle!

Bundan en çok Konya Ovası etkilendi! Şimdi ora da ha bire “ Obruk” denilen çöküntüler oluyor! Bir gün koca şehir çöker, yere gömülürse şaşmayın!

Tıpkı şu an İstanbul’u gömmeye çalıştıkları gibi!

******************

 BİZ BUYUZ

 

     Günün ağır stresi ve daha nice olumsuzluklarla çıktığınız çarşı pazar turundan sonra evinize dönüyorsunuz; biraz dinleneyim diye koltuk Ya da kanepeye uzanıyorsunuz. Karşınız da doğal olarak televizyon ekranı!

         Meraklıyız ya, önce haber kanallarını geziyorsunuz. Hepsi yarış halinde “ ölme, öldürme, kan, taciz ve tecavüz” haberleriyle sizi bu olumsuzluklara bağlamakla kalmıyor ve birden bakıyorsunuz oraya bir de sözüm ona konunun uzmanını getirmişler! Uzmana “sürüklendiğimiz bu kirli iklimden bir idamla kurtulabilir miyiz?” diye soruyorlar!

      Uzman kendince zırvalayıp duruyor ve hiç biri çıkıp “ kardeşim bu eğitim sistemi ile ne cinayetleri, ne de tecavüzleri önleyemezsiniz” diyemiyor!

Müslüman bir ülke!

       Diyanete, bütçeden en büyük paylardan biri veriliyor! Tüm bunlara rağmen sokağa çıkın sorun, kaç kişi İslam’ın şartlarını biliyor, ya da abdesti bozan şeyleri?

Ama yok!

        Her köye bir cami, her eve bir hafız politikamız son sürat devam ediyor! Baksanıza burası yetmemiş gibi, bir de devasa paralarla dünya ülkelerine de cami yapıp hibe ediyoruz!

        Hala kitap okuma oranımız binde üç! Hala kitaplar derdest edilip yasak denilerek derdest ediliyor!

Yakın tanıdığım!

Emekli öğretmen!

Okusun diye imzalayıp kitap vermek istiyorum!

Kitaba bakıp, hiç düzeltemediği Malatya şivesiyle “ la bu ne? Ben kitap oğumiyim ki”

Kitap okumayanların bile öğretmen olduğu bir ülke manzarası!

Okuyanların mahpus damlarını boyladığı bir arena!

Sonra çıkın “ biz bu sapıkları asalım mı, asmayalım mı?” diye beynimizi ütüleyin!

Kusura bakmayın biz buyuz!

Öğretmeni dahi okumayan bir ülkede bu sonuçlardan başka ne bekliyordunuz?

       Gittikçe de daha ağır bir liyakatsizliğin kapısını aralamışız ve oraya ne kadar boş, kafası basmaz varsa dolduruyoruz!

Sınavda bölümünde derece yapmış, ama onu mülakatta eliyoruz!

Çünkü yerine hazır bekleyen bir vasıfsız var!

İşte o vasıfsız öğretmen yapılacak ve sonra çıkıp diyecek ki “ gardaş hakımızınan gazandık!”

Sonra bu dille başlayıp, öğrencilere gramer öğretecek!

Vay lo “ male mıne!”

******************

HER YER ERKEK

Yüz yıllık Cumhuriyet!

1934 yılın da “ Kadına seçme ve seçilme hakı” veriliyor!

Evet, veriliyor!

Ama sadece veriliyor!

Seksen bel yıllık bu süreçte geriye dönüp bugüne kadar kaç tane kadın seçildi, ya da atandı hesabına girmeyeceğim!

Çünkü bırakın sayılarını, isimlerini bile size tek tek sayabilirim!

Çünkü o hak sadece verildi ve bu haktan dolayı kadınlar kendilerini hiç bir yer de bulmadılar ve sadece erkekleri seçmek için sandık başına gittiler!

İşte o seçtikleri erkekler, şimdi onları yönetiyor ve şu gün olmuş meclisteki kadın sayısı erkeklerin altıda biri!

Kadın Vali yok!

Kadın Emniyet müdürü yok!

Kadın jandarma komutanı, general yok!

Yok, yok, yok!..

Hal böyle olunca her taraf erkek kokuyor!

Bu kadar imtiyaz tanıyıp serbest bıraktığın erkek, sokakların da hakimi!

Eline alıyor bıçağı, silahı kesip, doğruyor, öldürüyor..!

Onlara “ çok doğurun” diye talimat verdiğiniz de, bu erkeğin önüne onları yem olarak atmak demektir!

İnsanlarını ve daha çok erkekleri temel de eğitip, insan gibi yetiştireceğine, her cinayetten sonra “ onları asalım” diye nara atanlar bu işin asıl sorumlularıdır!

Eğitmediğin sürece, ne kadar çok doğurma, o kadar seri katil üretmek demektir!

Şimdi Şili de kadınlar bir dalga başlattı!

Bir direniş!

Bir baş kaldırılış!

Dün Paris’te de benzer gösteriler vardı!

Direnişleri bile estetik ve zer afet içeriyor!

Erkekle özdeşleşen taş, sopa, küfür, kabalık yok!

Hani diyorum becerebilseler, şu erkekleri elinin tersiyle bir tarafa itip, tüm dünyayı yönetseler.

İnanın ne savaş, ne kan, ne de gözyaşı kalır!

Dahası açlık bile olmaz!

Çünkü onların dünyayı emzirip büyütecek memeleri var!

Ya erkeklerin?

Top