Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle yaşanan ekonomik sıkıntılar sektörümüzü de derinden etkilemiştir. Ancak, başta demir ve çimento fiyatları olmak üzere; temel inşaat malzemelerinde yaşanan olağanüstü fiyat artışları sektörü durma noktasına getirmiştir. Döviz kurları düşme eğilimi göstermesine rağmen, temel inşaat malzemelerinde yaşasan olağanüstü artış, sektörü krize sürüklemektedir.
TEMEL İNŞAAT MALZEMELERİNDE YAŞANAN FİYAT ARTIŞLARINA “DUR!” DENMEZSE;
İNŞAAT SEKTÖRÜ KRİZE SÜRÜKLENECEK!
Demir, Çimento ve Beton Fiyatlarındaki Olağanüstü Artış Rekabet Kurulunca İncelenmelidir!
Tüm dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan Covid-19 salgını sebebiyle yaşanan ekonomik sıkıntılar sektörümüzü de derinden etkilemiştir. Ancak, başta demir ve çimento fiyatları olmak üzere; temel inşaat malzemelerinde yaşanan olağanüstü fiyat artışları sektörü durma noktasına getirmiştir. Döviz kurları düşme eğilimi göstermesine rağmen, temel inşaat malzemelerinde yaşasan olağanüstü artış, sektörü krize sürüklemektedir.
Türkiye ekonomisinin ve iş gücünün lokomotif sektörü olan inşaat sektörü, ülkemiz ekonomisine yarattığı katma değer ve istihdam alanı ile stratejik bir sektördür ve 250’ye yakın alt tedarikçi sektörü dinamo etmektedir. Sektör temsilcilerinin tüm mücadelelerine rağmen, tekelci karteller; demir, çimento ve betonda fiyat artışlarını sürdürmektedir, tekelci kartellerle sektörü başbaşa bırakanları kınıyoruz.
Pandemi sürecinde Hükümetimiz tarafından alınan ekonomik tedbirler kapsamında birçok sektöre verilen çeşitli teşviklerle, bazı sektörler korunmaya çalışılmıştır. Sadece inşaat sektörüne, doğrudan bir teşvik verilmemiştir. Kaldı ki; inşaat sektörünün istediği teşvik olmayıp, sektörün önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Böylece, 250’ye yakın alt sektörü dinamo eden inşaat sektörü, tedarikçi ve üretici alt sektörlerle birlikte varlığını sürdürecektir.
Demirin son 6 ay içerisinde kg fiyatı 3,5 TL’den 6 TL’ye yaklaşmıştır. Demir-çelik ürünlerinde ve diğer temel inşaat malzemelerinde yaşanan fahiş fiyat artışları; dövizde yaşanan kur artışı, enflasyon ve faiz parametrelerini kapsayan ekonomik değerlendirmelerle izah edilememektedir.
Kaldı ki, tek sorun fiyat artışları olmayıp; demir, çimento ve beton üretiminde dünyada ilk 8 ülke içerinde yer almamıza rağmen iç pazarda malzeme tedarikinin zorlaşması da büyük bir sorun haline gelmiştir.
Kentsel Dönüşüme Tekelci Kartel Engeli!
Bir deprem ülkesi olan ülkemizde yaşanan depremler, 1. Derece riskli alanların ivedilikle dönüştürülmesinden kaynaklı ihtiyaçlar ve tespit edilen 6 milyon riskli yapının dönüşüm planlamaları demir, çimento ve betonda yaşanan fiyat artışlarıyla mümkün görülmemektedir.
Halbuki; bahsi geçen dönüşüm, ülkemiz için hayati önem taşımaktadır. Bu sebeple; demir, çimento ve beton üreticileri “tekelci kartel” zihniyeti terk ederek, acil fiyat düzenlemesine gitmeli ve üretimi arttırarak iç pazarın ihtiyacını karşılamalıdır.
Kamu müteahhitleri fiyat farkı bekliyor!
Pandemi sürecinde yaşanan küresel sıkıntı ile birlikte, ülkemizde de ekonomi daralmıştır. Dövizde yaşanan kur artışları ile birlikte, kamuya iş yapan kamu müteahhitleri bu süreçte yakalandıkları şartlar sebebiyle zora düşmüşlerdir. Döviz kurunun, faizlerin ve malzeme fiyatlarının artması, diğer girdi maliyetlerinde olağanüstü şartlarda etkilediğinden kamu müteahhitlerimiz taahhütlerini yerine getirmekte zorlanmaktadırlar. Belirli fiyatlar ve belirli sürelerde yapılması gereken kamu işleri,yaşanan şartların ortaya koyduğu zorluklar sebebiyle gerçekleştirilememektedir ve bu alanda mağduriyet yaşan müteahhitlerimiz bulunmaktadır. Hükümetimiz başta fiyat farkı konusu ve süre uzatımı olmak üzere; müteahhitlerimizin yaşadıkları ve olası mağduriyetleri acil olarak gidermelidir.
İnşaat Sektörüne Destek Verin; Türkiye Ekonomisini Şaha Kaldıralım!
Yaşadığımız süreçte; ülkemizin, devletimizin ve milletimizin adeta bir seferberlik ruhu içerisinde mücadele ettiğini biliyor ve görüyoruz. Biz de sektör olarak; bu mücadelede yer almaktan ülkemize, devletimize ve milletimize hizmet etmekten onur duyuyoruz.
Ancak; devletimizin yaşadığımız sürecin yönetiminde ortaya koyduğu ekonomik programlar çerçevesinde, “Türk ekonomisinin lokomotif sektörü” olarak tanımlanan inşaat sektörümüzün sorunlarının ve taleplerinin yeterince karşılık bulmadığını ve bu mahiyette yürüttüğümüz mücadelenin sonuçsuz kaldığını müşahede ettik.
Hükümetten ve sayın Cumhurbaşkanımızdan talebimiz; 250’ye yakın alt sektörü tetikleyen binlerce kişiye aş ve iş veren, ekonomiye milyarlarca lira katma değer yaratan kentsel dönüşüm programının ana aktörleri ve ülkemizin stratejik sektörünü temsil eden sektör temsilcilerinin ve sektör paydaşlarının ilgililer ve yetkililer tarafından dinlenilmesi, sorunlarına ve taleplerine ivedi çözüm bulunmasıdır.
Türkiye inşaat sektörünün çatı kuruluşu İMKON olarak; Hükümete ve yetkililer sesleniyoruz! İnşaat Sektörüne Destek Verin; Türkiye Ekonomisini Şaha Kaldıralım! Aksi takdirde; hem biz yılların birikimi şirketlerimizi, işyerlerimizi ve sektörel gücümüzü kaybedeceğiz, hem de Türkiye ekonomisi kaybedecektir!