Hititli hür kadın tipini kraliçeler temsil etmekteydi. Çünkü Hititlerin kraliçelik müessesesi, çağının kraliçelerinden ayrılan bir statüye sahipti. Antik krallıklarda kraliçe bir takım dinî görevleri dışında, memleketi hakkında ve halkı üzerinde hükmetme nüfuzu ve yetkisi olmayan, kralın meşru birinci kadını rolündeydiler. Hititlerde ise kraliçe, Hitit kralına eşit, memleketinde hükmetme yetkisi olan, dış politikaya bizzat karışan, devletlerarası hukukta söz sahibi, krallığın bağımsız bir kadın temsilcisiydi. Hitit kraliçeleri devletlerarası antlaşmalara kendi mühürlerini basarak diplomasinin önemli bir unsuru olmuşlardır.
Hititler kendileri gibi Aryan kültürlü Luviler ve Kürtlerin ataları olan Mitanniler ile birlikte yaşardılar. Mitanniler, MÖ 13. yüz yılda bölgenin güçlü halkları Hurriler, Hititler ve Kassitler ile birlikte yaşarlardı, Çukurova bölgesinde; Kizzuwatna Devletini, Yukarı Fırat-Dicle havzasında; Mitanni Devletini ve Dersim-Baskil-Arapgir üçgeninde; Muşki Devletini bizzat yönetiyorlardı. Aynı dönemde yaşayan MÖ 13. yüzyıla tarihlenen Hititlerin büyük kralı III. Hattuşili’nin eşi Kraliçe Puduhepa bir Mittani soylu kraliçe idi. Hitit sarayında Tavananna; yani ana kraliçe olmuştu. Kayıtlarda: Kraliçe Puduhepa, bir yerde Kizzuwatna ülkesinin kızı, başka bir belgede ise Kumanni ülkesinin kızı olarak geçmektedir. Bu dönem Kizzuwatna Krallığı, Hititlerin vazgeçilmez bağlaşığı idi. Kizzuwatna, ovalık Kilikya (Adana-Mersin) topraklarının önemli bir bölümünü içine almaktaydı.
Tarih kayıtlarında görülür ki Hititler, Mitannilerde soylu bir sınıf olan Maryannulardan faydalanmaya çalışmışlardı. Bölgedeki devletlerin ve Hitit sarayının üst düzey ileri gelenleri bu nedenle Maryannular ile evlilikler yapmışlardı. -Maryannu (genç savaşçı) terimi, Antik dönem Alalah ve Ugarit metinlerinde de geçer. Burada, bir kölenin serbest bırakılması durumunda kavuştuğu statüyü anlatmak için kullanıldığı görülür. Örneğin Alalah metinlerinde kralın bir Qabia’yı özgürlüğüne kavuşturması için "Onu Alalah’ın Maryannu çocukları gibi yaptı." şeklinde bir ifade kullanılır. Burada “Maryannu” adının doğuştan özgür olan kişileri tanımlamak için kullanıldığı görülmektedir. *Bkz. J. Cooper, G. Schwartz, R. Westbrook, A Mitanni-Era tablet from Umm el-Marra.
Bu dönem Hitit sarayında yaşamış, Mitanni Maryannu soylu kraliçelerinin en önemlileri; Kral I. Şuppiluliuma’nın eşleri Daduhepa ve III. Hattuşili’nin eşi Kraliçe Puduhepa olmuştur. Bu isimler, bazı tarih araştırmacıları tarafından Hurrice gösterilmiştir. Yanlıştır. Gerçekte bu isimler, Mitannice- Hititce (Ariyaca-Sanskritce) hibrit dilli adlardır. Mitannili bayan isimlerinde; “..hapa/apa” (Modern Kürtçe “hesp,” yani; “at”) ile biten isimler olduğu fark edilir. Mitanniler atları çok sevdikleri için yaşanan dönemde kız çocuklarının isimlerini Ariyaca (Sanskritçe) dilde; “(H)apa= at” kelimesi ile tamamlamış görünürler. Kraliyet ailelerinde çocuk adları da ortak ad görünümlüdür. Kral Tuşratta’nın kızı “Keluhapa” da hibrid bir isimdir. “kadın isimleri ekseri “hapa/hepa/apa” (hesp) adı ile biter. Mitannilerin at sevgisine atfen “hapa/apa” eki isimlerin sonunda çok kullanılmıştır. “Peduhapa, Taduhapa, Çeduhapa” gibi. Hitit sarayında savaş atlı arabalarının eğitmeni olan ünlü Kikkuli, yazdığı at eğitim tabletlerinde Mitannice dilinden oldukça fazla veri vermiştir. Kikkuli’nin kullandığı Mitannice bazı kelimeleri burada sunarsak, konuyu daha iyi anlarız. Mitannice: Maryannu, yani “Tanrı Varyanu”ya tapanlar, Mitannice Ariyaca; Asp/Apa, Kürdçe’de “Hesp”; “At” demektir. At biniciliği: “Huwar”, (Kürtçe’de: “Suwar”dır.) “At uzmanı” mesleğini tanımlamak için “Assussani” tanımını kullanır. “Assussani” Kürtçe’de: “Hespûzani”dir. At eğitimini konu alan tabletinde birinci, ikinci, beşinci gün şeklinde tavsiyelerini yaparken kullandığı sayılardan; “eka” sayısı günümüz Kürdçesinde “yek”, Dumilîce de “Yow”, Mitannice “Panca” sayısı= “penc”, “Na” sayısı Neh’dir. Yoldaki bir arabanın dönüş sayısını belirtmek için, Aika (Hindce; “eka” birinci), “tera” (“tri” üçüncü): “panza” (“panca” beşinci’), “Satta” (“sapta” yedinci) ve “na” (“nava” dokuzuncu) şeklinde kullanılıyor. Yine “yıl” adının karşılığı “sawala”; Kürdçe’de “sal” dır. Birçok kelime telaffuzda benzer ses fonetiğine sahiptir. Gu = go = söylemek. pıtq = pıtık = bebek, xuradi = mıfırdi = nöbetçi. Henna = Urfa, Antep yöresi bayan ismi). Has = His = duygu, Ahr = qehr = kızgınlık. Papa = Baba, urh = ulu dağ, rast = doğru, Bayr = gevr = kahverengi. man = man = olmak, Tar = dar = ağaç, ard = erd = yer/köy. Lut= jin = Late (lorice) = kadın. Catw = ceh = arpa, Qult = gav = adım, asp= hesp = hapa=at, vs.” *Bkz. http://www.lrgaf.org/Peter_Raulwing_The_Kikkuli_Text_Master… p/s.7-8.
Hitit krallarının Mitannili Maryannu soylu bayanları kendilerine eş seçmesi tesadüfî değildir. Hitit kralı III. Hattuşili, kral olmadan önce tapınakların ve Mitanni desteğini sağlamak amacıyla kendisinin Mitanni asıllı bir rahibe olan Puduhepa (MÖ 1289-1200) ile evlenmesi siyasi neden ile gelişmişti. Nitekim III. Hattuşili, Puduhepa ile evliliğini şöyle anlatmaktadır: "Mısır’dan dönüş yolundayken, tanrıçaya sunular yapmak için Lavazantiya’da (Bir Kizzuwatna kenti-Elbistan-Ceyhan arası bir yer) durakladım ve ayini tamamladım. Ve tanrıçanın emri üzerine, Lavazantiya’da tanrıça İştar’ın rahibi olan “Mittannuyuva”olan (Mitannili rahip) Pentişarri’nin kızını kendime eş aldım." Mittanili bir rahibin kızı olan bu dindar ve iyi eğitimli kadın, gittiği saraya sadık kalmış, hem anavatanının hem de öz geleneklerinin konumunu güçlendirmiştir. Puduhepa kraliçelik unvanının yanı sıra "Kizzuwatna ülkesinin kızı" sanını da mühründe ve mektuplarında kullanmıştır.* Bkz. Desti, Marc (2005), Anadolu Uygarlıkları, Çev. Muna Cedden, Ankara: Dost Kitabevi Yay. 2005:59.
Kraliçe Puduhepa ait birçok mektup, adak ve vakıf vesikaları mevcuttur. Söz konusu döneme ait pek çok resmî belgede Puduhepa’nın adının daima Hitit Kralı III. Hattuşili ile beraber geçtiği görülmektedir. Belgelerden anlaşıldığına göre; Kraliçe Puduhepa devlet işlerinin yanı sıra kızları evlendirmek, çocukları eniştelerinin yanında çıraklığa koymak, öksüzleri himaye etmek, kölelere azatlık imtiyazları vermek gibi sosyal icraatlarda da bulunmuştur. Puduhepa, kocası III. Hattuşili’nin ölümünden sonra da Hitit sarayında "Tavananna" (Ana Kraliçe) olarak hüküm sürmüştür. Oğlu IV. Tuthaliya’nın henüz küçük yaşta olması nedeniyle bir süre kral naibesi olarak Hitit devletini başarıyla idare etmiştir. Puduhepa’nın siyasî hayattaki en önemli özelliği ise 17 yıl devam etmiş olan, Kadeş Savaşı’ndan sonra Mısır’la imzalanan barış antlaşmasını imzalamasıdır. Gümüş imza tableti/evrakında onun mührü bulunmaktadır. “Kadeş Barış Antlaşması”nın kayıtlı olduğu gümüş tabletin arka yüzündeki Kraliçe Puduhepa’nın mührünün tercümesi şöyledir: "Hattuşa ülkesinin prensesi, yeryüzünün efendisi Arinnaünın Güneş Tanrıçası’nın gözdesi, Tanrıça’nın hizmetkârı, Kizzuwatna ülkesinin kızı Puduhepa’nın mührü."
Kral ile aynı konumda olan bu kraliçenin mührü Mısır Firavunu II. Ramses’i çok etkilemiştir. Nitekim Mısır firavunun daha sonraki devlet yönetiminde, Hitit kralı III. Hattuşili’den geri kalmak istemediği ve kendi ailesinden olan kadınların da Mısır’ın devlet işlerinde önemli rol oynadığını gösterme gayreti içinde olduğu görülmektedir. Yine sarayında güçlü kadın kişiliği oluşması için bizzat Mitanni soylu Puduhepa’nın kızları ile evlenecektir. Hitit sarayı bu evlilikleri siyasal maksatlar için uygun bulmuştur. Aynı dönem Kraliçe Puduhepa’nın diplomatik alandaki etkinliğini çocukları üzerinde de gösterdiği ve her birini bir komşu ülkenin prensi ya da prensesi ile evlendirdiği görülmektedir.*Bkz. Darga, age. 1984: 42.
Netice itibariyle, karşımıza şöyle bir tablo çıkmaktadır: Mitannili Kraliçe Puduhepa sayesinde Yeni Hitit Devleti zamanı kraliçelerin siyasî, dinî ve sosyal konularda etkinliklerinin arttığı anlaşılmaktadır. Belirtildiği üzere bu dönem kraliçeleri, krallarla eşit haklara sahip olarak, bağımsız bir şekilde devleti yönetmektedirler. Ayrıca devlet yönetiminin her alanında kraldan sonra ikinci etkin kişi olarak yerlerini almışlardır. Bu durum Hitit Kraliçesi Puduhepa’nın bir kadın olarak siyasî alandaki bağımsız mevkiini ve oynadığı rolü açık bir şekilde göstermektedir.