Bir ülkede adalet yok eğitim yok şaibesiz sınavlar dâhil hiçbir şey yok iş yok özgürlük yok demokrasi yok ee ne var şu sıralar bol bol iftar var dolayısıyla da israf var.
Bir ülkede sadece Sünni mezhebine hizmet eden o nedenle var olan Diyanet İşleri Başkanlığına 2015 yılı için ayrılan 5.743.383.000 liralık bütçesiyle en fazla payı alan kurumlardan biri olarak, zaten israfın en büyüğünü haksızlığın hukuksuzluğun en büyüğünü din adına yaşıyoruz yaşatılıyoruz
Diyanet işleri başkanlığı AKP’yle birlikte haram yemeyi israf etmeyi alışkanlık haline getirmiş Anayasamızda yer alan eşitlik ilkesiyle hiçbir şekilde bağdaşmayacak şekilde, diğer dinlere mensup yurttaşları yok saydığı gibi, farklı mezheplere inançlara ve Alevilere de hiçbir suretle hizmet vermiyor.. Zaten işte demokratik olmayan yanı da budur. Şimdi iftarlarla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar ama nafile.
İftarlar ve israflar yazısına neden yoklarla başladım, aslına bakarsanız benim de istemim dışında oldu gibi. Birden bu sözlerin kaleme döküldüğü bir yazıya başlamış oldum.
Ramazan ayının girmesiyle iftar ziyafetleri, iftar davetleri daha da artar.
İftar verenler Dostlarını, yakınlarını iftara davet ettiği gibi, davet edilenlerde özellikle de onların davetine gider, birlikte iftar edilir.
İftar Oruç tutanlar içindir ve oruç tutanlar akşam iftarları ile oruçlarını açarlar.
Bu güzel âdet, hem insanların birbirlerine yaklaşmalarını sağlar, hem de yardımlaşma duygularını canlandırır. Dolayısıyla insanlar arasında bir dayanışma olgusu oluşur.
Buraya kadar söylenilecek hiçbir söz yok
Gel gör ki Ramazan orucunun yarısından fazlasının geçtiği şu günlerde benimde birçoğuna katıldığım ancak her katılımda yanımda yörem de oturanlarla paylaşmaya çalıştığım böyle iftarların israf olduğunu ve israfında haram olduğunu söyledim halen de söylüyorum.
Ramazan ayı inancımıza göre on bir ayın sultanı olarak tanımlanmakta ve dindar insanların bu ayda otuz gün oruç tutarak nefsin ıslahının örneklerini inanarak vermektedirler.
Yukarda da tarifini yaptığımız gibi iftarda toplu iftar vermek insanları daha çok bir araya getirmek birlik beraberlik içerisinde dini vecibelerini yerine getirmektir dedik.
Peki, özellikle günümüz Türkiye sinde ve Malatya da verilen iftarlar bu amaçlarımı taşıyor?
Hayır
Açlığın tavan yaptığı bir zamanda öncelikle aç ve muhtaç insanlarla bir araya gelmek onlarla hem hasbıhal olmak hem onları insan olmasından dolayı onura etmek gerekir gerekiyor.
Aç ve açıkta olan sıcak bir iftar çorbasına muhtaç olan ancak onuru ve gururu ağır bastığı için hiç kimseden hiçbir şey istemeyen fakir fukara on binlerce insanımız var Malatya da.
İşte onları bulmak onlarla yan yana olarak iftar açmak onlarla aynı kapta yemek yemek aynı bardakta su içmek onlarla aynı havayı teneffüs etmek gerekirken ne yazık ki hep aynı insanlara hep aynı iftarlarda yan yana olarak israf dolu iftarlar veriliyor.
Öncelikle Belediyeler bir bir leri ile yarışırcasına biri bir yerde vermişse diğeri hemen başka bir yerde iftar çadırı kuruyor.
Öncelikle iftar veren kişi ya da kurum helal para ile ve kendi cebinde devlete hiçbir yük olmadan iftar vermelidir verebilmelidir yoksa başkasının sırtında güzellik yapmak seni güzelleştirmez. Dinen de sana bir artı değer kazandırmaz.
Bütün bunları da bir kenara bırakırsak tekrar ediyorum halen bu ülkede açlık tavan yapmışken bol ve başkalarının keselerinde verilen bazı iftar sofraları gerçekten çok israfa neden olmakta öyle ki ekmekler kalan yemeklerle yüzlerce binlerce insanımız karnını doyurur.
Bu ramazan da belediye başkanları semt semt mahalle mahalle iftar veriyorlar belki de çok doğru olmasa da doğruya yakınını yapıyorlar en azında mahallede ki sade vatandaşları bir araya getiriyor karınlarını doyuruyorlar.
Yoksa lüx lokantalarda havuz başlarında 5 yıldız otellerde hep aynı kişilere kuş sütü eksik iftar sofralarında el parası ile iftar vermek hem çok kolay hem de kimseye faydası yok. İsraftan başka bir şey değil.
O nedenle diyorum ki İftarlar mutlaka verilsin ama bu amacı doğrultusunda fakir fukara ve ihtiyaç sahipleri ile birlikte hiçbir israfa neden olmadan ve helal para ile hak edenlere verilmelidir diye düşünüyorum