EMPERYALİSTLERİN donattığı, emperyalizmin yönlendirdiği Yunan ordusu ezilmişti. Türkiye için yepyeni bir dönem başlıyordu. Falih Rıfkı Atay 30 Ağustos zaferi için şöyle yazacaktı:
"Nemiz varsa, eğer bağımsız bir devlet kurmuşsak, hür vatandaşlar olmuşsak, şerefli insanlar gibi dolaşıyorsak, yurdumuzu Batı'nın pençesinden, vicdanımızı ve düşüncemizi Doğu'nun pençesinden kurtarmışsak, şu denizlere bizim diye bakıyor, bu topraklarda ana bağrının sıcaklığını duyuyorsak, belki nefes alıyorsak, hepsini, her şeyi 30 Ağustos zaferine borçluyuz."
Bugün 2. Ordu'ya bağlı Geçici Süvari Tümeni de Kütahya'ya girmiş, çılgınca karşılanmıştı.
YUNAN KARARGÂHI:
Sağ yanı açık kalınca, Eskişehir'deki Üçüncü Kolordu'nun durumu tehlikeye düştü. General Sumilas, " Bir vuruşta koca orduyu üçe ayırdılar..." dedi, "... artık tutunamıyız. Ordudan izin isteyerek, biz de geri çekilelim,"
Kurmay Başkanı ayağa kalktı:
"Galiba Anadolu maceramız sona eriyor."
"Bence sona erdi bile.!"
Herkesin Ankara'da sandığı BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL Kocatepe'de,ordusunun başında bulunuyordu.Ve emperyalistler savaş meydanlarında ki ilk yenilgilerini ANADOLU BOZKIRLARI'nda "KEMAL'İN ASKERLERİ"karşısında alıyordu.
Ve... Bugün geldiğimiz son nokta...
Gazi Paşam sana karşı mahcubuz...
Binbir zorlukla savaş meydanlarında kazandığın ve kurduğun TÜRKİYE CUMHURİYETİ, bugün yine aynı emperyalist devletlerin sarmalında bir meçhule doğru hızla sürüklenmekte...
BÜYÜK NUTKU'nda söylediklerin tek tek çıkmakta:
"İktidara sahip olanlar gaflet delalet ve hatta ihanet içinde bulunabilir."
Saygı ve minnetle anıyorum......