22-12-2017 15:22
582
'El-Beşir?e Destek İnsanlığa Mı Müslümanlığa Mı Sığıyor?
EL-beşir 'e ilginin devam etmesi bana mart 2009 tarihli eski bir yazımı hatırlattı.:
Uluslararası Ceza Mahkemesi Darfur’da işlediği iddia edilen insanlığa karşı suçlar yüzünden Sudan devlet başkanı Ömer el-Beşir’in tutuklanmasına karar verdi. Bu kararın belki de en ilginç yanı, Sudan’ın Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü’nün tarafı olmamasına rağmen, bu olayın Mahkeme önüne getirilmesinin BM Güvenlik Konseyi’nin bir kararıyla mümkün olmuş olması.
Sudan hükümetinden bu konuda UCM ile işbirliği yapılmayacağına dair açıklamalar yapıldı. Başka bazı devletler de kararın ertelenmesi için BM Güvenlik Konseyi nezdinde girişimlerde bulunacaklarını belli ettiler. Bunlar arasında Türkiye de var. Güvenlik Konseyi’nin geçici üyesi olması dolayısıyla, Türkiye’nin bu meseledeki tutumu tabiatıyla önem taşıyor.
Hali hazırda, ABD ve Türkiye gibi, Roma Statüsü’nü onaylamayan, dolayısıyla UCM’ nin yargı yetkisini tanımayan epeyce devlet var. Ne var ki, bu, söz konusu devletlerin vatandaşlarının hiçbir şekilde UCM’ de yargılanamayacakları anlamına gelmiyor. Nitekim bu son olayda olduğu gibi, BM Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden suçları Mahkeme önüne getirme yetkisi var.
Bunun pratik anlamı şudur: İnsanlığa karşı suçların veya savaş suçlarının bazıları bakımından uluslararası hukukun işlerliği tamamen BM’deki güç ilişkilerine bağlı bulunuyor. Onun içindir ki, Sudan yetkilileri Darfur’da işlediği savaş suçları yüzünden yargılanabilirken, meselâ ABD’nin Irak’ta veya Afganistan’da işlediği benzer suçları UCM önüne getirmek mümkün olmuyor.
İşte meselenin bu yanını şu sorular çerçevesinde tartışabiliriz sanıyorum:
1. “Küresel adalet”in devletler arasındaki güç dengelerine bağlı olması adil midir?... Benim bu soruya cevabım, adil olmadığı şeklindedir. (“Adalet” kelimesini burada “dağıtıcı” değil, “düzeltici” anlamda kullanıyorum.) Böyle olmakla beraber, ahlâki olarak acaba hala şunu söyleyemez miyiz? Kimilerinin suçlarının cezasız kalmasına vicdanımız razı olmasa da, mümkün olduğu yerde ve mümkün olduğunca adaletin sağlanmasında bir yanlışlık olmasa gerektir.
2. Herhangi bir uluslararası antlaşmanın tarafı olmayan bir devletin vatandaşlarını o antlaşma hükümleriyle bağlı saymak doğru mudur? Bana göre bu prensip olarak doğru değildir. Bunu söylerken aklımda tuttuğum gerekçenin “egemenlik” değil “rıza” olduğunu da vurgulamam gerekiyor. Bununla beraber, çok güçlü ahlâkî nedenlerin var olması durumunda bu prensibe bir istisna getirmemiz gerekir. İnsanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırım işte tam da böyle birer istisnadır.
Eğer ulaştığım bu sonuçlarda büyük bir yanlışlık yoksa, o zaman Türkiye’nin El-Beşir’le ilgili olarak baştan beri izlediği tutum fevkalâde sorunlu demektir. Bunu, hem İstanbul’da yapılan “Afrika Zirvesi” vesilesiyle El-Beşir’e gösterilmiş olan resmi ilgiyle, hem de BM Güvenlik Konseyi’nden bu yargılamanın “ertelenmesi” için karar çıkartma yönündeki hazırlıkla ilgili olarak söylüyorum. Doğrusu, her iki konudaki resmi tutum da bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak beni utandırıyor.
Ve anlamaya çalışıyorum: Gazze’de işlediği insanlık suçları yüzünden İsrail’in Cumhurbaşkanı’nı protesto edecek kadar vicdanlı bir Başbakanın ellerini kendi halkının kanına bulamış bir diktatörü böylesine onurlandırmasının “hikmeti” nedir? Acaba Darfur olaylarının “içyüzü” hakkında bütün dünyanın bildiğinden farklı bir bilgileri mi var? Yoksa AKP hükümeti böyle davranarak güya “mazlumların yanında mı yer almış oluyor? Eğer öyle düşünüyorlarsa, bunun mazlumlarla dayanışmanın çok kötü bir yolu olduğunu söylemek zorundayım.
Hâsılı, hükümetin bir an önce tatminkâr bir açıklama yapması gerekiyor.
Hüseyin Sarıgül DİĞER MAKALELERİ
-
06 Ekim 2020 - “Bilim” adamı olmak…!
-
25 Eylül 2020 - Yeni Gözaltı ve Operasyonlar Kürt Sorununu Daha da çözülmez kılıyor
-
24 Ağustos 2020 - Devlet
-
16 Ağustos 2020 - Ezilenden yana “ taraf “ olmak
-
03 Ağustos 2020 - İslam yani biz Müslümanlar
-
27 Temmuz 2020 - Ali Erbaş ve Kemalistler
-
23 Temmuz 2020 - AKP Neden kaybetti?
-
01 Temmuz 2020 - Baro yürüyüşleri bir hak-hukuk mücadelesi mi, yoksa bir iktidar kavgası mı?
-
24 Haziran 2020 - Anayasal haklarımız
-
16 Haziran 2020 - DİL VE ASİMİLASYON
-
12 Haziran 2020 - Körleşme……….
-
31 Mayıs 2020 - İslam ekonomisi diye bir şey var mıdır?
-
24 Mayıs 2020 - Akit gazetesi
-
17 Mayıs 2020 - Üç Yol...
-
16 Mart 2020 - Babacan ve arkadaşları partilerini (DEVA) kurdular.
-
29 Şubat 2020 - Bakıyorum Kemalistler iyice havaya girmişler...
-
17 Şubat 2020 - BARIŞTA YAŞAMAK
-
01 Şubat 2020 - Ak Parti, nasıl oluyor da 18 yıldır tek başına hala iktidarda?
-
13 Ocak 2020 - “İran la uğraşanlar Allah’tan buluyor, bulacakta...!”
-
05 Ocak 2020 - Önce demokrasi ve insan hakları
-
04 Ocak 2020 - İşte demokrasi böyle bir şey:
-
14 Aralık 2019 - Sahi Demirtaş niye içeride?
-
02 Aralık 2019 - ? Bir kişi aynı anda iki efendiye hizmet edemez..!?
-
26 Kasım 2019 - Kadına şiddet
-
25 Ekim 2019 - Allah sonumuzu hayır ede?.
-
14 Ekim 2019 - ADALET
-
25 Eylül 2019 - Hak hukuk adalet herkese lazım
-
16 Eylül 2019 - 18 yıldır aynı tarz...
-
02 Eylül 2019 - Yine gündemde idam var...
-
28 Ağustos 2019 - Herkesin kendi dilinde yazması, çizmesi ve okuması doğal haktır.
-
14 Ağustos 2019 - ? Efendinin köleleri ? Olmaktan kurtulamadık
-
04 Ağustos 2019 - AYM ÜYELERİNİ TEBRİK EDİYORUM
-
16 Temmuz 2019 - Yıl 1986.
-
22 Haziran 2019 - Devlet Bahçeli:
-
27 Mayıs 2019 - ?ÖZGÜRLEŞME?!!!
-
21 Mayıs 2019 - ? Demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı gösteren somut bir hikaye. ?
-
15 Nisan 2019 - Say, olmadı yine say...
-
04 Nisan 2019 - Neden Tarım da dışa bağımlı kaldık..?
-
14 Mart 2019 - Hukuk ile değil de, duygusallık ve tarafgirlik ile meselelere baktığımız sürece asla iflah olmayız.
-
04 Mart 2019 - Ortada ne hukuk bıraktınız ne de namus..!
-
04 Şubat 2019 - Riyakarlık ve zulüm
-
29 Ocak 2019 - Anlamak mümkün değil
-
25 Ocak 2019 - BARİ ŞİMDİ HEP BERABER DUA EDELİM Kİ?. ALLAH BİZLERİ BİR AN ÖNCE İKTİDARDAN UZAK TUTSUN..!
-
10 Ocak 2019 - ?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?
-
26 Aralık 2018 - FARKINDA MIYIZ?
-
03 Aralık 2018 - Kadının beyanı esasmış...
-
25 Kasım 2018 - ?Hukuk ve demokrasi yoksa adalet de olamaz.?
-
10 Kasım 2018 - Bize hak ve hukuk lazım
-
30 Ekim 2018 - Ahlakın asgari ilkeleri
-
24 Ekim 2018 - Bir diktatörlükte yaşıyorsanız; Doğuştan aktör olmayı da bilmek zorundasınız..!
-
22 Ekim 2018 - Akıl ve din ilişkisini nasıl kurmak gerekir?
-
15 Ekim 2018 - Yargıçlarımız?
-
01 Ekim 2018 - Ölmüşüz ağla yanımız yok
-
01 Eylül 2018 - Sizinki ciğer de bunlarınki taş mı? Sizinki evlat da bunlarınki enik mi?
-
28 Ağustos 2018 - Söylenecek söz belli de ?.
-
27 Ağustos 2018 - İddia şu; papaz Brunson, güya FETÖ ve PKK adına casusluk yapmış.
-
14 Ağustos 2018 - AHLAK VE KURAL
-
03 Ağustos 2018 - Kime ne diyelim?
-
26 Temmuz 2018 - Sahi tencere, tencereye ne demişti?!
-
18 Temmuz 2018 - Sizce başka soruya gerek var mı?
-
20 Haziran 2018 - ?Biz hiçbir zaman demokrasiyi tasvip etmedik.?
-
10 Haziran 2018 - Başbakan ? Benim de geçmişim Kürt.?
-
31 Mayıs 2018 - Peki, nerede kaldı; Adalet,?
-
25 Mayıs 2018 - Kim ne yapsın böyle başkanlığı?
-
11 Mayıs 2018 - Yalan söylemeyeceğiz
-
04 Mayıs 2018 - Hadi İbrahim Kalın?ı geçtik, peki, ya Genel Kurmay Başkanı?
-
20 Nisan 2018 - Ben oyumu demokrasiye, insan haklarına ve hukuk devletine vereceğim
-
13 Nisan 2018 - Her türlü yanlış olanla mücadele edelim
-
06 Nisan 2018 - İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
-
30 Mart 2018 - Belli ki sorunumuz ahlaki ve çok derin
-
16 Mart 2018 - Afrini konuşamıyoruz bile...
-
09 Mart 2018 - ERKEKLERDE İNSAN SAYILSIN
-
02 Mart 2018 - Körlük ve akıl tutulması
-
16 Şubat 2018 - İstisnalar ve ahi ret
-
01 Şubat 2018 - ?Dünya Adalet Projesi?? 2018 yılı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ RAPORU?NU açıkladı.
-
26 Ocak 2018 - Doğru olmak
-
19 Ocak 2018 - Hepsi yalan mı idi?
-
12 Ocak 2018 - ?Bir Türk bizim partide genel başkan olmasın? demek doğru değil.
-
05 Ocak 2018 - Din-i Mubin? Yani apaçık olan din.
-
29 Aralık 2017 - Faizde, oranlarında, en yüksek oran İslam ülkelerinde
-
18 Aralık 2017 - Her şeye rağmen Türkiye oradan bin kat daha iyi!
-
09 Aralık 2017 - ?varlık kaçırmak vatana ihanettir?
-
01 Aralık 2017 - Hukuk olsaydı
-
28 Kasım 2017 - İçimiz hain dolu
-
10 Kasım 2017 - İslam, bireyi eşit, özgür hatta otonom kabul eder
-
22 Ekim 2017 - Kim haksızsa Allah ıslah etsin!..
-
06 Ekim 2017 - HERKES AYAĞINI DENK ALSIN
-
29 Eylül 2017 - CUMHURBAŞKANIM PİŞMANIM
-
22 Eylül 2017 - Hey gidi günler...