25-05-2018 20:21
537
Kim ne yapsın böyle başkanlığı?
ABD’de Mahkeme, Twitter’dan kendisini eleştiren takipçilerini engelleyen Trump’ı haksız bulmuş.
Sen başkansın, dolayısıyla da vatandaşın seni takip etme ve seni eleştirme hakkı var, bunu engelleyemezsin, demiş...
Düşündüm de, bu durumda ben ABD’de olsaydım, kesinlikle başkan filan olmayı düşünmezdim.
Ne edeyim böyle Başkanlığı?
Başkan dediğin, Twitter’daki takipçilerini bile belirleyemiyorsa, hatta takipçilerini gece yarısı polis marifetiyle evinden aldırtıp, bana hakaret ettiler, gerekçesiyle içeri attıramıyorsa, kendisini haksız bulan hakimi, bilmem hangi örgüte mensup diyerek içeri attıramıyorsa, istediği kişiye içinden geldiği gibi rahat rahat hakaret edemiyorsa kim ne yapsın böyle Başkanlığı!..
*****************
Merhametsizlik
Her nedense sanki bazı CHP’lilerin içinde, her fırsatta nüksetmeye hazır, iflah olmaz bir merhametsizlik var. Son yıllarda bunu daha çok Suriyeli mülteciler konusunda görüyoruz.
Nitekim Muharrem İnce, yine dayanamayıp: “Bayramlarda kendi ülkelerine yakınlarını ziyarete gidebilen Suriyelilerin, geri dönüşlerini kabul etmem...” demiş.
İnce, kendi ülkelerinde şiddet ve savaş gibi hayati tehditlerin olduğu insanların, başka ülkelere sığınmalarının, uluslararası hukukun bir gereği olduğunu bilmez mi? Bilir tabii ki...
Peki, İnce, bayramlarda sınırın karşı tarafına geçip on gün orada kalmak ile orada sürekli bir hayat sürdürmenin farklı şeyler olduğunu bilmez mi?
Bilir, bilir ama CHP’nin içindeki gizli Trump’ı zapt etmek kolay mı?!
Üstelik İnce’nin kendisi de bir Balkan göçmeni olduğu halde..!
*********************
Demorilize olanlar nerede imiş?
Bu akşam evraklarımı karıştırırken, Abdullah Gül’e hitaben yazılmış 19.02.2002 tarihli bir mektuba rastladım.
Mektup özetle; Tüzüğün uygulanmasını, parti içi demokrasinin işletilmesini, üye ve delege kayıtlarının tüzüğe uygun yapılmasını talep eden ve bunlar yapılmadığı takdirde, partinin kısa süre sonra bir kişi veya grubun eline geçip Türkiye’deki sıradan partilere dönüşeceği konusundaki uyarılarımdan ibaret.
Ancak iyi hatırlıyorum, o tarihte bu mektubuma cevap alamamış, bunun üzerine telefonla Sayın Gül’e ulaşmaya çalışmıştım.
Telefonuma çıkan Gül’ün danışmanı Ayşe Yılmaz, konuyla ilgileneceğini söylemişti. Ancak hiçbir şey değişmemişti...
Tabi bırakmadım peşini; kalkıp Ankara’ya parti genel merkezine kadar gitmiştim...
İyi hatırlıyorum, Ayşe Yılmaz bana; bizi demoralize ediyorsunuz demişti!..
Anlayacağınız sonuç nafileydi...
Şimdi gelinen noktada, Partiyi de Türkiye’yi de yalnızca tek kişi yönetiyor!
Sayın Gül de dâhil partinin kurucuları ise, hemen hepsi ya partiden kovulmuş veya tamamen etkisizleştirilmiş durumda.
O zaman benim uyarılarımdan dolayı demoralize olan Ayşe Yılmaz ise, FETÖ’ den hapiste!
Umarım Ayşe hanımın da, diğerlerinin de morali şimdi gayet düzgündür!..
**************
Aday belirleme yetkisini veren sistemi eleştirmek gerekir
Anlaşılan bu bir-iki hafta, herkesin adayları kendince eleştirmesiyle geçecek. Ama şayet biri elimize kalem kâğıt verip, iliniz için düşündüğünüz on tane aday ismini yazınız dese, belki de hepimiz günlerce düşündükten sonra günün sonunda listenin başına kendi ismimizi, ardından da eş ve dostlarımızın isimlerini yazmak durumunda kalacağız!
O halde yapmamız gereken şey, parti genel başkanlarının belirledikleri adayları eleştirmek değil, genel başkanlara aday belirleme yetkisini veren sistemi eleştirmek olmalıdır.
Asıl eleştiriyi, bu antidemokratik sisteme ve bu sistemden birinci derecede sorumlu olanlara yapmalıyız.
Niçin bu ülkede parti içi demokrasi işletilmiyor? Demeliyiz...
Niçin genel başkanlar, milletvekili adayları da dâhil partilerin bütün teşkilatlarını belirleme yetkisine sahip? Demeliyiz...
Hani hep deriz ya; sivrisineklerle uğraşmak yerine, asıl bataklığı kurutmak lazım, diye...
*************
İman etmek
Peygamberlerin görevi nedir, diye sorulacak olsa, hepimiz; kuşkusuz gittikleri toplumları imana çağırmaktır, deriz.
Peki, bir peygamber, kendisine iman eden bir halkı bırakıp gider mi?
Kuşkusuz bu soruya verilecek cevap da, kesinlikle hayır olacaktır. Zira bir peygamberin, kendisine iman etmiş olan bir halkı bırakıp gitmesi, bizim bildiğimiz peygamberlik misyonuyla izahı kabil değildir.
O halde aşağıdaki ayeti nasıl anlamamız gerekiyor:
“Ve her seferinde başlarına bir musibet geldiğinde derlerdi ki, Ey Musa, bizim için Rabbine dua et, eğer bu musibeti de bizden uzaklaştırırsa, sana inanacağız ve İsrailoğulları’nın seninle gitmesine izin vereceğiz.” (Araf: 7/134)
Hüseyin Sarıgül DİĞER MAKALELERİ
-
06 Ekim 2020 - “Bilim” adamı olmak…!
-
25 Eylül 2020 - Yeni Gözaltı ve Operasyonlar Kürt Sorununu Daha da çözülmez kılıyor
-
24 Ağustos 2020 - Devlet
-
16 Ağustos 2020 - Ezilenden yana “ taraf “ olmak
-
03 Ağustos 2020 - İslam yani biz Müslümanlar
-
27 Temmuz 2020 - Ali Erbaş ve Kemalistler
-
23 Temmuz 2020 - AKP Neden kaybetti?
-
01 Temmuz 2020 - Baro yürüyüşleri bir hak-hukuk mücadelesi mi, yoksa bir iktidar kavgası mı?
-
24 Haziran 2020 - Anayasal haklarımız
-
16 Haziran 2020 - DİL VE ASİMİLASYON
-
12 Haziran 2020 - Körleşme……….
-
31 Mayıs 2020 - İslam ekonomisi diye bir şey var mıdır?
-
24 Mayıs 2020 - Akit gazetesi
-
17 Mayıs 2020 - Üç Yol...
-
16 Mart 2020 - Babacan ve arkadaşları partilerini (DEVA) kurdular.
-
29 Şubat 2020 - Bakıyorum Kemalistler iyice havaya girmişler...
-
17 Şubat 2020 - BARIŞTA YAŞAMAK
-
01 Şubat 2020 - Ak Parti, nasıl oluyor da 18 yıldır tek başına hala iktidarda?
-
13 Ocak 2020 - “İran la uğraşanlar Allah’tan buluyor, bulacakta...!”
-
05 Ocak 2020 - Önce demokrasi ve insan hakları
-
04 Ocak 2020 - İşte demokrasi böyle bir şey:
-
14 Aralık 2019 - Sahi Demirtaş niye içeride?
-
02 Aralık 2019 - ? Bir kişi aynı anda iki efendiye hizmet edemez..!?
-
26 Kasım 2019 - Kadına şiddet
-
25 Ekim 2019 - Allah sonumuzu hayır ede?.
-
14 Ekim 2019 - ADALET
-
25 Eylül 2019 - Hak hukuk adalet herkese lazım
-
16 Eylül 2019 - 18 yıldır aynı tarz...
-
02 Eylül 2019 - Yine gündemde idam var...
-
28 Ağustos 2019 - Herkesin kendi dilinde yazması, çizmesi ve okuması doğal haktır.
-
14 Ağustos 2019 - ? Efendinin köleleri ? Olmaktan kurtulamadık
-
04 Ağustos 2019 - AYM ÜYELERİNİ TEBRİK EDİYORUM
-
16 Temmuz 2019 - Yıl 1986.
-
22 Haziran 2019 - Devlet Bahçeli:
-
27 Mayıs 2019 - ?ÖZGÜRLEŞME?!!!
-
21 Mayıs 2019 - ? Demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı gösteren somut bir hikaye. ?
-
15 Nisan 2019 - Say, olmadı yine say...
-
04 Nisan 2019 - Neden Tarım da dışa bağımlı kaldık..?
-
14 Mart 2019 - Hukuk ile değil de, duygusallık ve tarafgirlik ile meselelere baktığımız sürece asla iflah olmayız.
-
04 Mart 2019 - Ortada ne hukuk bıraktınız ne de namus..!
-
04 Şubat 2019 - Riyakarlık ve zulüm
-
29 Ocak 2019 - Anlamak mümkün değil
-
25 Ocak 2019 - BARİ ŞİMDİ HEP BERABER DUA EDELİM Kİ?. ALLAH BİZLERİ BİR AN ÖNCE İKTİDARDAN UZAK TUTSUN..!
-
10 Ocak 2019 - ?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?
-
26 Aralık 2018 - FARKINDA MIYIZ?
-
03 Aralık 2018 - Kadının beyanı esasmış...
-
25 Kasım 2018 - ?Hukuk ve demokrasi yoksa adalet de olamaz.?
-
10 Kasım 2018 - Bize hak ve hukuk lazım
-
30 Ekim 2018 - Ahlakın asgari ilkeleri
-
24 Ekim 2018 - Bir diktatörlükte yaşıyorsanız; Doğuştan aktör olmayı da bilmek zorundasınız..!
-
22 Ekim 2018 - Akıl ve din ilişkisini nasıl kurmak gerekir?
-
15 Ekim 2018 - Yargıçlarımız?
-
01 Ekim 2018 - Ölmüşüz ağla yanımız yok
-
01 Eylül 2018 - Sizinki ciğer de bunlarınki taş mı? Sizinki evlat da bunlarınki enik mi?
-
28 Ağustos 2018 - Söylenecek söz belli de ?.
-
27 Ağustos 2018 - İddia şu; papaz Brunson, güya FETÖ ve PKK adına casusluk yapmış.
-
14 Ağustos 2018 - AHLAK VE KURAL
-
03 Ağustos 2018 - Kime ne diyelim?
-
26 Temmuz 2018 - Sahi tencere, tencereye ne demişti?!
-
18 Temmuz 2018 - Sizce başka soruya gerek var mı?
-
20 Haziran 2018 - ?Biz hiçbir zaman demokrasiyi tasvip etmedik.?
-
10 Haziran 2018 - Başbakan ? Benim de geçmişim Kürt.?
-
31 Mayıs 2018 - Peki, nerede kaldı; Adalet,?
-
11 Mayıs 2018 - Yalan söylemeyeceğiz
-
04 Mayıs 2018 - Hadi İbrahim Kalın?ı geçtik, peki, ya Genel Kurmay Başkanı?
-
20 Nisan 2018 - Ben oyumu demokrasiye, insan haklarına ve hukuk devletine vereceğim
-
13 Nisan 2018 - Her türlü yanlış olanla mücadele edelim
-
06 Nisan 2018 - İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
-
30 Mart 2018 - Belli ki sorunumuz ahlaki ve çok derin
-
16 Mart 2018 - Afrini konuşamıyoruz bile...
-
09 Mart 2018 - ERKEKLERDE İNSAN SAYILSIN
-
02 Mart 2018 - Körlük ve akıl tutulması
-
16 Şubat 2018 - İstisnalar ve ahi ret
-
01 Şubat 2018 - ?Dünya Adalet Projesi?? 2018 yılı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ RAPORU?NU açıkladı.
-
26 Ocak 2018 - Doğru olmak
-
19 Ocak 2018 - Hepsi yalan mı idi?
-
12 Ocak 2018 - ?Bir Türk bizim partide genel başkan olmasın? demek doğru değil.
-
05 Ocak 2018 - Din-i Mubin? Yani apaçık olan din.
-
29 Aralık 2017 - Faizde, oranlarında, en yüksek oran İslam ülkelerinde
-
22 Aralık 2017 - 'El-Beşir?e Destek İnsanlığa Mı Müslümanlığa Mı Sığıyor?
-
18 Aralık 2017 - Her şeye rağmen Türkiye oradan bin kat daha iyi!
-
09 Aralık 2017 - ?varlık kaçırmak vatana ihanettir?
-
01 Aralık 2017 - Hukuk olsaydı
-
28 Kasım 2017 - İçimiz hain dolu
-
10 Kasım 2017 - İslam, bireyi eşit, özgür hatta otonom kabul eder
-
22 Ekim 2017 - Kim haksızsa Allah ıslah etsin!..
-
06 Ekim 2017 - HERKES AYAĞINI DENK ALSIN
-
29 Eylül 2017 - CUMHURBAŞKANIM PİŞMANIM
-
22 Eylül 2017 - Hey gidi günler...