14-03-2019 12:58
498
Hukuk ile değil de, duygusallık ve tarafgirlik ile meselelere baktığımız sürece asla iflah olmayız.
1980’li yılları bilenler bilir; biz İslamcılar, aşağı yukarı üç ayrı kesimden oluşuyorduk.
Bunlar:
1) Biz radikaller (İran-İhvan ekolü)
2) Partililer (RP)
3) Fetullahçılar
Aslında hepimiz de bir şekilde devleti ele geçirmeyi hedefliyor olsak da, kendi aramızda Fetullahçıları pek ciddiye almaz, hatta onları t’ye alırdık.
“Kendilerini gizleyerek değişik kurumlara sızmak suretiyle devleti ele geçireceklermiş”; hadi oradan!
Bize göre, zaten başarısızlığa mahkûm olan bu strateji “Peygamber metoduna da aykırıydı.”
Hâlbuki biz, İran’da da olduğu gibi rejimi sokakta yenmeyi düşünüyorduk...
Sonra neler olduğunu ise hepiniz biliyorsunuz, anlatmaya gerek yok.
Peki, bunları niye mi hatırlattım?
Şunun için: “Yasalar içinde kalarak devleti ele geçirme” stratejisi, ta başından beri cemaatin bilinen stratejisiydi; mensupları bunu bizimle açık açık tartışıyorlardı zaten; bu gizli bir durum değil; kimse bunu inkâra yeltenmesin.
Dolayısıyla hukuk içinde kalarak böyle bir yapıyla mücadele etmek de haliyle zor olsa gerek; bunu da teslim edelim...
Ancak cemaatin “başarısı” tam olarak bu stratejileri değil, hükümetin bunu bilerek bu cemaat ile ortaklık kurmuş olmasıydı. Açıkçası hükümet, iktidar uğruna bu cemaat ile ortaklık kurarken hiçbir hukuk tanımadı, bunların her istediğini yerine getirip devletin her kademesine yerleştirdi.
Sonra ne oldu?
Onu da anlatmayacağım; sadede gelelim:
Ortada açık bir darbe girişimi olmasına rağmen yine de hükümet bu yapıyla nasıl mücadele edeceği konusunda tam anlamıyla çuvallamış durumda!
Yasayla kurulmuş olan bir bankayı, okulları, dershaneleri ve bir haberleşme programını ve bunlarla iş ve işlem yapanları terörün ve teröre mensup olmanın delili kabul ediyor.
Böyle olunca da evde Cevşen okuyan kadınları, işinde gücünde olan esnafı veya memurları terörist ilan edip içeri tıkıyor...
Daha dün sokakta rejimi inkılap yapmak suretiyle yıkmayı tasarlayan bizim radikaller ise, bugün devletin bu uygulamasına alkış tutuyor..!
Özetle:
Hukuk ile değil de, duygusallık ve tarafgirlik ile meselelere baktığımız sürece asla iflah olmayız.
*************
Yani her iki partinin de tabanını bir şekilde tanır, bilirim.
Doğal çevremden dolayı Ak Partinin, Kürt sorununa olan duyarlılığım nedeniyle de HDP’ nin tabanına aşina biriyim. Yani her iki partinin de tabanını bir şekilde tanır, bilirim.
Sorumluluk makamında olması hasebiyle genellikle Ak Partiyi, açık yanlışlarını gördüğüm zaman bazen de HDP’ yi eleştiriyorum.
Bir değerlendirme yapmak gerekirse, her iki partinin de taraftarları gerçeğin değil, taktik hesap ve tutum içerisindeler. “Yanlış” veya “doğru” kimsenin umurunda bile değil; tamamen neyin kendilerine yarayıp yaramadığına göre hareket ediyorlar.
Her iki kesim de tutucu, bağnaz ve korumacılar. Partilerinin yanlışlarını görmek ve dillendirmek bir yana, o yanlışları dillendirmeye “hıyanet” düzeyinde tepkililer. Onlara göre, “yanlışları söylemenin zamanı değildir”; çünkü ya “zaten biz mağduruzdur veya “beka soru yaşamaktayızdır...
Acizane herkese tavsiyem ise şudur: ne olursa olsun, yine de siz siz olun, kimsenin hatırı için onların çıplak krallarına giyinik muamelesi yapmayın; her zaman ve her şartta bir çocuk masumiyetiyle, “kralınız çıplak!” diyebilin.
**************
Bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Ama önce haber:
"HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sarf ettiği, "Sizin bu ülkede yeriniz yok", “Defolun, Kürdistan’a gidin” sözlerine tepki gösterdi. HDP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında konuşan Oluç, "Bavullarımızı topladık, biletlerimizi aldık. Birkaç gün içinde Irak’a doğru yola çıkıyoruz seçmenlerimizle birlikte. Gülüyoruz, ama aslında ağlanacak bir durum" dedi." (T24)
Dikkat ettiyseniz Erdoğan'ın bile "Kürdistan" dediğine HDP' liler ısrarla "Irak" diyorlar!
İsterseniz siz de PKK ve HDP yetkililerinin, başka zamanlarda da Kürdistan bölgesi için hangi dili kullandıklarına bakabilirsiniz.
Umarım yanıldığımı bana ispatlarsınız...
Hüseyin Sarıgül DİĞER MAKALELERİ
-
06 Ekim 2020 - “Bilim” adamı olmak…!
-
25 Eylül 2020 - Yeni Gözaltı ve Operasyonlar Kürt Sorununu Daha da çözülmez kılıyor
-
24 Ağustos 2020 - Devlet
-
16 Ağustos 2020 - Ezilenden yana “ taraf “ olmak
-
03 Ağustos 2020 - İslam yani biz Müslümanlar
-
27 Temmuz 2020 - Ali Erbaş ve Kemalistler
-
23 Temmuz 2020 - AKP Neden kaybetti?
-
01 Temmuz 2020 - Baro yürüyüşleri bir hak-hukuk mücadelesi mi, yoksa bir iktidar kavgası mı?
-
24 Haziran 2020 - Anayasal haklarımız
-
16 Haziran 2020 - DİL VE ASİMİLASYON
-
12 Haziran 2020 - Körleşme……….
-
31 Mayıs 2020 - İslam ekonomisi diye bir şey var mıdır?
-
24 Mayıs 2020 - Akit gazetesi
-
17 Mayıs 2020 - Üç Yol...
-
16 Mart 2020 - Babacan ve arkadaşları partilerini (DEVA) kurdular.
-
29 Şubat 2020 - Bakıyorum Kemalistler iyice havaya girmişler...
-
17 Şubat 2020 - BARIŞTA YAŞAMAK
-
01 Şubat 2020 - Ak Parti, nasıl oluyor da 18 yıldır tek başına hala iktidarda?
-
13 Ocak 2020 - “İran la uğraşanlar Allah’tan buluyor, bulacakta...!”
-
05 Ocak 2020 - Önce demokrasi ve insan hakları
-
04 Ocak 2020 - İşte demokrasi böyle bir şey:
-
14 Aralık 2019 - Sahi Demirtaş niye içeride?
-
02 Aralık 2019 - ? Bir kişi aynı anda iki efendiye hizmet edemez..!?
-
26 Kasım 2019 - Kadına şiddet
-
25 Ekim 2019 - Allah sonumuzu hayır ede?.
-
14 Ekim 2019 - ADALET
-
25 Eylül 2019 - Hak hukuk adalet herkese lazım
-
16 Eylül 2019 - 18 yıldır aynı tarz...
-
02 Eylül 2019 - Yine gündemde idam var...
-
28 Ağustos 2019 - Herkesin kendi dilinde yazması, çizmesi ve okuması doğal haktır.
-
14 Ağustos 2019 - ? Efendinin köleleri ? Olmaktan kurtulamadık
-
04 Ağustos 2019 - AYM ÜYELERİNİ TEBRİK EDİYORUM
-
16 Temmuz 2019 - Yıl 1986.
-
22 Haziran 2019 - Devlet Bahçeli:
-
27 Mayıs 2019 - ?ÖZGÜRLEŞME?!!!
-
21 Mayıs 2019 - ? Demokrasi ile diktatörlük arasındaki farkı gösteren somut bir hikaye. ?
-
15 Nisan 2019 - Say, olmadı yine say...
-
04 Nisan 2019 - Neden Tarım da dışa bağımlı kaldık..?
-
04 Mart 2019 - Ortada ne hukuk bıraktınız ne de namus..!
-
04 Şubat 2019 - Riyakarlık ve zulüm
-
29 Ocak 2019 - Anlamak mümkün değil
-
25 Ocak 2019 - BARİ ŞİMDİ HEP BERABER DUA EDELİM Kİ?. ALLAH BİZLERİ BİR AN ÖNCE İKTİDARDAN UZAK TUTSUN..!
-
10 Ocak 2019 - ?...müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün...?
-
26 Aralık 2018 - FARKINDA MIYIZ?
-
03 Aralık 2018 - Kadının beyanı esasmış...
-
25 Kasım 2018 - ?Hukuk ve demokrasi yoksa adalet de olamaz.?
-
10 Kasım 2018 - Bize hak ve hukuk lazım
-
30 Ekim 2018 - Ahlakın asgari ilkeleri
-
24 Ekim 2018 - Bir diktatörlükte yaşıyorsanız; Doğuştan aktör olmayı da bilmek zorundasınız..!
-
22 Ekim 2018 - Akıl ve din ilişkisini nasıl kurmak gerekir?
-
15 Ekim 2018 - Yargıçlarımız?
-
01 Ekim 2018 - Ölmüşüz ağla yanımız yok
-
01 Eylül 2018 - Sizinki ciğer de bunlarınki taş mı? Sizinki evlat da bunlarınki enik mi?
-
28 Ağustos 2018 - Söylenecek söz belli de ?.
-
27 Ağustos 2018 - İddia şu; papaz Brunson, güya FETÖ ve PKK adına casusluk yapmış.
-
14 Ağustos 2018 - AHLAK VE KURAL
-
03 Ağustos 2018 - Kime ne diyelim?
-
26 Temmuz 2018 - Sahi tencere, tencereye ne demişti?!
-
18 Temmuz 2018 - Sizce başka soruya gerek var mı?
-
20 Haziran 2018 - ?Biz hiçbir zaman demokrasiyi tasvip etmedik.?
-
10 Haziran 2018 - Başbakan ? Benim de geçmişim Kürt.?
-
31 Mayıs 2018 - Peki, nerede kaldı; Adalet,?
-
25 Mayıs 2018 - Kim ne yapsın böyle başkanlığı?
-
11 Mayıs 2018 - Yalan söylemeyeceğiz
-
04 Mayıs 2018 - Hadi İbrahim Kalın?ı geçtik, peki, ya Genel Kurmay Başkanı?
-
20 Nisan 2018 - Ben oyumu demokrasiye, insan haklarına ve hukuk devletine vereceğim
-
13 Nisan 2018 - Her türlü yanlış olanla mücadele edelim
-
06 Nisan 2018 - İşte bazı toplumsal özelliklerimiz:
-
30 Mart 2018 - Belli ki sorunumuz ahlaki ve çok derin
-
16 Mart 2018 - Afrini konuşamıyoruz bile...
-
09 Mart 2018 - ERKEKLERDE İNSAN SAYILSIN
-
02 Mart 2018 - Körlük ve akıl tutulması
-
16 Şubat 2018 - İstisnalar ve ahi ret
-
01 Şubat 2018 - ?Dünya Adalet Projesi?? 2018 yılı HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ RAPORU?NU açıkladı.
-
26 Ocak 2018 - Doğru olmak
-
19 Ocak 2018 - Hepsi yalan mı idi?
-
12 Ocak 2018 - ?Bir Türk bizim partide genel başkan olmasın? demek doğru değil.
-
05 Ocak 2018 - Din-i Mubin? Yani apaçık olan din.
-
29 Aralık 2017 - Faizde, oranlarında, en yüksek oran İslam ülkelerinde
-
22 Aralık 2017 - 'El-Beşir?e Destek İnsanlığa Mı Müslümanlığa Mı Sığıyor?
-
18 Aralık 2017 - Her şeye rağmen Türkiye oradan bin kat daha iyi!
-
09 Aralık 2017 - ?varlık kaçırmak vatana ihanettir?
-
01 Aralık 2017 - Hukuk olsaydı
-
28 Kasım 2017 - İçimiz hain dolu
-
10 Kasım 2017 - İslam, bireyi eşit, özgür hatta otonom kabul eder
-
22 Ekim 2017 - Kim haksızsa Allah ıslah etsin!..
-
06 Ekim 2017 - HERKES AYAĞINI DENK ALSIN
-
29 Eylül 2017 - CUMHURBAŞKANIM PİŞMANIM
-
22 Eylül 2017 - Hey gidi günler...