OHAL KALKIYORMU?

          15 Temmuz 2016 tarihinde gerçekleşen kanlı silahlı darbenin ardından 20 Temmuz 2016 tarihinde başlayan iki yıllık olağanüstü hal süreci 19 Temmuz 2018 tarihi itibariyle son buluyor.

         İki yıl süren olağanüstü hal dönemi içinde İnsan hakları açısından son derece ağır hak ihlallerinin yaşandığı, temel hukuk kuralarının ihlal edildiği, suç ve cezanın kişiselliği ilkesinin yok sayıldığı, çıkarılan 34 Kanun hükmünde Kararnameyle yaşam hakkından çalışma hakkına kadar bir çok alanda temel hak ve özgürlüklerin budandığı, kısaca suçlunun yanında suçsuzun da cezalandırıldığı, telafisi imkânsız büyük acı ve mağduriyetlerin yaşandığı bir dönem oldu.

         Bu dönem içinde İnsan Hakları derneğine yapılan birçok başvuruda: Cezaevlerindeki hak ihlallerinden tutun keyfi gözaltı ve tutuklamalar, kötü muamele, Çalışma hakkının ihraçlarla ortadan kaldırılması, örgütlenme hakkı, savunma hakkı, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar arttı.

OHAL süreci içinde önemli uygulamalardan biriside OHAL KHK ler ile sadece OHAL amacı ve süresi ile sınırlı olması gerekirken, çıkarılan ve uygulanan KHK lerle kalıcı, mağdur edici uygulamalara dönüştürülmüştür.

      Basın ve kamuoyuna yansıyan, resmi ve sivil kurumların raporlarlarında geçen hak ihlalleri bilançosu son derece ağırdır.

 Bu dönem içinde 125 bin 800 kamu görevlisi meslekten ihraç edildi.

20 bin dolayında kamu çalışanı meslekten uzaklaştırıldı.

446 bin kişi hakkında adli işlem yapıldı.

 OHAL nedeniyle tutuklanan insan sayısı 80 bin, adli kontrol şartıyla serbest bırakılan insan sayısı 50 bin OHAL süreci içinde 15 Milletvekili tutuklandı.

 99 belediye ye kayyım atandı belediye başkanları tutuklandı 66 belediye başkanı hala tutuklu 174 medya ve yayın kuruluşu kapandı.

7 grev yasaklandı.

50 kişi intihar etti bir o kadar insan ağır psikoz travma nedeniyle yaşamını yitirdi.

İş cinayetleri, kadın cinayetleri, çocuklara yönelik istismar sayısında ciddi artışlar oldu.

       Ekonomik kriz derinleşti, işsizlik ve yoksulluk arttı. Kısaca toplumsal beleğimizde derin bir iz bırakan 2 yıllık OHAl süreci Cumhurbaşkanı hükümet sisteminin kararıyla 19 Temmuz 2018 tarihi itibariyle kaldırılması kararlaştırılırken OHAL yerine OHAL ı kalıcılaştıracak yasal düzenlemelerin ikame edileceği görülüyor

      16 Temmuz 2018 tarihinde TBMM başkanlığına sunulan bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair 23 maddelik kanun teklifi çoktan görüşülmeye başlandı. Görüşülen kanun maddeleri gerekçesinde OHAL yerine OHAL uygulamalarının devamı sağlanacak gibi görünüyor.

         Görüşülen yasa teklifinde Ana Yasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Uluslar arası sözleşmelere aykırı düzenlemelerle kısıtlamaların devamı sürdürülecek. Hak ve özgürlükleri yok sayan, seyahat hakkı, çalışma hakkı, Adalette erişim hakkı, toplantı ve gösteri hakkı kısıtlanacaktır.

      Valilere verilen yetkilerle daha geniş kapsamlı hak ihlallerine yol açacak kararların verilmesinin önü açılmaktadır. Değişik nitelikteki Göz altılarda gözaltı süresini 12 güne kadar yükselten uygulamalar söz konusu olacaktır. Yasa teklifiyle bakanlık onayı ile Kamu personelinin ihraç edilmesinin devamı sağlanacaktır.

         Kısaca ifade etmek gerekirse İki yıldır devam eden ve üçer aylık periyotlar halinde uzatılan OHAL süreci yeni düzenlemeyle daha uzun süre toplumsal ve kişisel hayatımızı kesintisiz etkilemeye devam edecektir.  Oysa toplumun gerçekten bir solluk almaya ve normalleşmeye büyük ihtiyacı vardır.