BAYRAM

          Kadim inançların kendine göre gelenek ve yerleşmiş kuralları vardır!.Bunlar tarihin hiç bir döneminde tartışılmadı ve tartışılmasının karşılığı kimi zaman büyük cezalarla tartışana, yada tartıştırana fatura edildi!.Bir çok söylem Tanrı Kelamı denilerek dokunulmaz bir zırha büründürüldü!.Kimi zaman bu zırhın sınırlarına yaklaşmanın cezası korkunç infazlarla karşılık buldu!.Tıpkı Halac-ı Mansur'un " Enel Hak" dediği için dara çekilmesi gibi!.

            İslam inancının özüne baktığınızda kimi sosyal adaletçi kavramlarla donatılmış olduğunu görürsünüz!.Ancak tüm uygulamalar bunun tersi yönündedir!.Fakir fukaranın halinden anlamak ve israftan kaçınmak adına tutulan bir Ramazan orucunda en büyük israfın yapıldığı ve şatafatlı sofralarda iftar açıldığı hepimizin malumu!.Üstelik bu ayda fırsatçıların vurgun adına her şeye zam yaptığını bilmeyen yoktur!.

Mesela Kurban Bayramı!.

        Gariban  gureba ete doysun diye milyonlarca hayvan boğazlanıp kesilir ama, bu işin de ayrı  rantçıları vardır!.Bir grup vakıflar ve benzeri kuruluşlar üzerinden buradan ciddi rantlar elde eder!.Diğer grup inançlı ve inancı gereği kesilen kurbanın kanını dışarı, eti evin içine alır!.Etini sıyırdığı birkaç kemiği vicdan rahatlatmak adına birkaç komşuya dağıtır, gerisi kışlık kavurmadır!.

Buraya kadar olanından öte, asıl mesele bayramların verdiği mesajdır!.Bayramların barışa ve kardeşliğe vesile olduğu söylenir!.

            Bin dört yüz yıldır bayramların yaşandığı orta doğu coğrafyasında bana bir tek kansız geçen günü gösterin!.Kimi zaman toplu savaşlarla, kimi zaman komşu bazında kırımlar yaşanmış ve günümüze kadar da artarak gelmiştir!.İşin ilginç yanı bu kırımlarda yok olanların tamamı aynı inanca mensup insanlar!.

Evet!.

Bugün bir bayram daha gelip kapımıza durmuş!.

           Günü birlik akan insan kanına, suçu günahı olmayan hayvan kanını da ekleyerek, yaşadığımız coğrafyanın bir türlü kana doymayan toprağına akıp gidiyoruz!.

Aslında her şey o kadar güzel düzelir ki, yeter ki

iki yüzlü riyakarları inançlardan ayıklayıp bir tarafa atalım!.

******************

ALLAHINA GURBAN

          Bizim Malatyalılar böyle der. Eğer birilerini sevmişlerse ona böyle iltifatta bulunurlar!

"Allah'ına gurban!"

          Eskiden en çokta futbol maçlarında bunu söylerlerdi..Eğer tutuğu takımın topçusu üç beş çalımla rakibi geçmişse hep bir ağızdan böyle söylerlerdi ve bu çalımın sonucu gol olmuşsa, artık gerisini siz düşünün!.Yok, tüm bu çalımlara rağmen gol atılmamışsa işte o zaman siz bakın gün görmemiş küfürlere!."Ulan anan seni doğururken dansöz olarak mı doğurdu? ...kıvıracağına pas versene!.."

        Daha neler neler!..Ama en ilginci bir duruma düdük çalan Hakemin kararını beğenmeyince "Ulan Hakem senin düdüğünün nohudunu .." diye söyledikleri küfür, tamamen bir zeka ürünü ve rivayettir, yakın mesafeden bu küfürü duyan Hakem gülmekten krize tutulmuş ve yanlışlıkla orta sahadan Malatya lehine penaltı vererek ilginç bir duruma imza atmakla kalmamış, bu seferde tüm tribünden "Allah'ına gurban" diye tezahürat almıştır!.

Şimdi anladım ki, Reis boşuna " Onların doları varsa, bizim de Allah'ımız var!." demiyor..

Ben de bir Malatyalı olarak buradan Allah'ına gurban" Reis, diyorum!.

Bu doları olanların, biz Allahı olanlara yaptığı zulmü bertaraf etmek için Milli seferberlik ilan etmenizi can-ı gönülden destekliyorum!.Üç liraya dolar alıp, yediye dayandığı anda bozdurup, semiren Milliyetçilerin vatanseverliği her ne kadar beni mutlu etmişse, İçişleri Bakanının " Vala kusura bakmayın ceza keseceğiz!" demesi de beni o kadar mutlu etmiştir!.Ne yani, benzin istasyonundan yakıt alırken fiyatlara sinirlenip gaza basacaksın, sonra da hız limitinden ceza yiyince kıvıracaksın!.Olmaz öyle şey!.Önce o pompa fiyatını bir güzel sindireceksin, sonra kuzu kuzu yola devam edip, güzel bir memleket havası ile işin keyfini çıkaracaksın!.

Son bir haftadır peş peşe gelen ve herkesin birbirine " sana da geldi mi?" diye sorduğu elektrik su faturası gibi!.

Evet !.

Bana da geldi!..

Onların faturası varsa, bizim de Allah'ımız var!.

***************

BENCE

         Uzun yıllar ülkenin çeşitli yerlerinde öğretmenlik yaptım!.Bu ülkenin sosyal dokusu üç aşağı beş yukarı hep birbirine benziyordu!.Çünkü temel sorun Eğitim sistemiydi!.Ülkenin kendisine ait bir Eğitim planı hiç bir zaman yoktu ve olmadı da..Gelen iktidarların ilk işi bir öncekinin planlarını yırtıp, çöpe atmak olmuştu!.

        Asıl tehlike sağ trendli iktidarların cemaatlere teslim ettiği Eğitimi, sadece onlara göre dizayn etmesi, ülkeyi resmen bir ortaçağ karanlığına yuvarladı!.Bilimin yerine ısrarla oturtulmaya çalışılan İmam-Hatip zihniyeti çağın bilimsel değerlerini adeta silip, esemesi okunmaz hale getirdi ve bunun sonucunu en son bu seneki lise ve üniversiteye giriş sınavlarında gördük!.

Çünkü temel böyle atılmıştı, rüzgar ekenler fırtına biçmişti!.

Bu işin sadece Eğitim boyutu!.Peki sosyal boyutu?.

        Asıl mesele buradadır!.Son yıllarda şiddet ve sapkın davranışlarda önü alınmaz bir yükseliş yaşanmaktadır!.Üstelik bu durum, kendisini mukaddesatçı bir çizgide olduğunu göstermeye çalışan şu anki mevcut iktidar döneminde daha da katlanarak büyüdüğü gerçeğine kimin itirazı varsa buyursun söylesin!.

       Okul müfredatındaki kitapları leylek bacağı ve gagasını kesen bir Nasreddin Hoca yalanını koyarsan, bu sana ayakları kesilen ve gözü çıkarılan at ve köpek yavrusu olarak döner!.

Sonra çık bunların ruh hastası olduğunu söyleyerek bas, bas bağır!.

         Henüz ilkokul sıralarında küçücük çocukları kız, erkek diye ayırırsan bunun neticelerinin ne olacağını da git uzmanına sor ve sana vereceği yanıta göre nerede halt ettiğini öğren!.

        Öğren ki, asıl suçlunun o taciz ve tecavüzcülerden çok ırzına geçilen Eğitim sistemi olduğunu gör!

Sonra da efendim " Bu sapıkları hadım edelim, olmadı idam!"

Bence edin, hem de derhal!.

Ama bir şartla, önce Eğitimin ırzına geçenlerden başlayın!..

**************

SİZ BAYRAM EDERKEN

         İbrahim’in elinden oğlunu alıp kesmekten kurtaran Tanrı, onu kurtarmakla kalmadı, bir de jest yaptı, kesip fakir fukaraya dağıtsın diye bir koç gönderdi!.Gönderilen koçtu ama, bundan keçi, dana, deve ve öküzde nasibini aldı!.Bu işte en karlı çıkanı domuzdu!.Ona haram etiketi vurulunca böylesi bir katliamdan canını kurtaran ilk şanslı oldu ve şimdi haramın keyfini çıkarıyor!.

         Bu bayram köydeydim!.Daha şafak atmadan derin uykumdan bir keçinin acı çığlıklarıyla uyandım!.Belliki yan komşu keçinin boğazına bıçağı dayamıştı..Sonra ses, boğuk bir kan hışırtısıyla sustu!.Yarı uyku sersemliğiyle pantolonumu giymeye çalışırken ani bir acıyla irkildim ve baktım ki bir akrep!.Beni istediği yerden vurmuştu!.

         Artık yeniden yatağa uzanma şansım kalmadı ve evde ki herkes olayın vahametine uyandı!.

Gün yavaş yavaş ışırken tüm köyü, boynunda ki bıçağa isyan eden hayvanların acı çığlığı ile baş başa bırakmıştık!.Sonra sesler kesildi ve bu sefer bıçak balta şakırtıları!.

Akrep vurmuş yanıyorum!.İnat bu ya, doktora da gitmiyorum!.

        Derken etler dağıtılıyor ve köyü bu sefer çeşitli yöntemlerle pişirilmiş et kokuları sarıyor!.Misafirler geliyor!.Tek ikram et kavurma!.Etçil olan ben, nedense ağzına gem vurulmuş canavar gibi sadece izliyorum ve yiyemiyorum!.

          Bir ara televizyonun bulunduğu odaya geçiyorum!.İki cümlelik umursamaz bir haber geçiyor "Tunceli'nin bazı köylerinde orman yangınına güvenlik nedeni ile müdahale edilemiyor!"

Müdahale etmedikleri bu yangın günlerdir devam ediyor!.

Siz, biz, onlar!..

          Bayram diyerek karnımızı tıka basa etle doldurup, onu, bunu şapur şupur öperken, orada kuş yandı, kurt yandı, börtü böcek ve dağ keçileri yandı!.Dahası tüm umudu kanatları olan kelebekler yandı!.

Şimdiye kadar bunu yazmaktan geciken beni

ancak bir akrep imana getirdi!.Hem de bu gece ikinci kez sokarak!.

Evet, siz bayram ederken, dağ, taş, kuş,börtü, böcek, ağaç yanıyordu ve siz şu an yediklerinizi sindirmekle meşgulsünüz!.