Köyümüzün yüksek bir dağ mezrasında doğmuştum..Gözümüzü açıp dört beş yaşımıza geldiğimizde dünyanın sadece oradan ibaret olduğunu sanmıştık!.
Koyunlarımız vardı ve çevre komşulara göre sürümüz küçüktü!.Bunlardan biri de dayımdı!
Hayvanlara oldukça düşkün ve onları çok seviyordu!.
Sürü sahiplerinin bir diğer gözdesi köpekleriydi!.Öyle ya sürüyü kurtlardan onlar koruyordu!.
Bir araya geldiklerinde en derin mevzu köpeklerinin yiğitliğiydi!.Ne var ki,dayım bu konuda şanssızdı ve köpeklerinden dolayı bu sohbetleri hep başı önde dinlerdi!.Dede çocuğu olmaktan kaynaklı imtiyazlıydı ama,köpekten yana şansızdı!.
Bir gün öğlen vakti koyunlar sağıma getirildiğinde çoban dayıma doğru koşarak
heyecan ve korkuyla yarı ağlamaklı "dede,köpeği Haydar'ın köpekleri boğdu."Dayım çıldırdı ve hiç bir şey demeden direk kıl çadıra dönüp,giysilerini değiştirdi ve atına binerek Eskiköy'e doğru giden yoldan dört nala atını sürerek gözden kayboldu!.
Herkes nereye gitmiş olabileceğine anlam vermeden çeşitli senaryolar üretiyordu ama,ben o küçük yaşıma rağmen dayımın gidip çok güçlü ve kocaman bir köpek getireceğine inanmıştım!.
Derken bir hafta sonra uzaklardan gelen bir atlının dayım olduğunu gördük ve ona doğru koştuk!.
Yaklaştığında hayal kırıklığına uğramıştım!.Kos koca bir köpek getireceğini beklerken,kucağında küçük bir iki aylık yavru bir köpekle dönmüştü!.
Bende ki, hayal kırıklığını anlamış olacak ki "Hasane mın,ew kuçık Kangale,dama mezın bü tu mezeke ka çi dıke?"
(Hasanım,bu köpek Kangaldır,hele bir büyüsün gör yapacaklarını?)
Haber tez duyuldu.Herkes gelip bu yavru köpeğe bakıp yorum yapıyordu!.Bu konuda uzman olanlar bunun saf kangal olduğunu ve iyi bir köpek olacağında hem fikirdiler!.
Dayım bu yavru köpeği özel bakıma aldı!.Günden güne şaşırtıcı şekilde büyüyordu ve ona adeta dövüş dersleri veriyordu!.Altı ay sonra köpek devasa bir büyüklüğe ulaştı!.Artık mevzu dedenin köpeğiydi!.Diğer köpek sahipleri başlarına bir felaket gelecekmiş gibi bir kaygıyla vaziyeti anlamlandırmaya çalışıyordu!.
Dayım da "hele bir bahar gelsin,bakın benim kara başıma diyerek köpeğine maniler düzüyordu!.
Ve bahar geldi!.Dayımın köpeği nerdeyse katır büyüklüğüne erişmişti!.Komşular yavaş yavaş sürülerini meraya salıyordu!.Çevreden gelen köpek seslerine kulak kabartıp tek sefer havlayan dayımın köpeği anında hepsini susturuyordu!.
Bir kaç gün sonra çoban nefes nefese dayıma koştu "dede bizim köpek Haydarın köpeği ile külli gilin köpeğini boğdu,ne yaptımsa elinden alamadım."Dayım üzülüyormuş gibi "vah,tüh" etti ama halden son derece memnundu!.
Üstelik "sakın köpeği dövmeyesin" diye de tembih etti!.
Bir ay içinde çevrede hiç bir köpek kalmadı hepsini boğdu!.Benzer akıbeti dayıma yaşattıkları için kimse bir şey de söyleyemiyordu!.
Koyunlar güven için de dağ bayır otluyor ama,dayımın asıl duymak istediği bu kıymetli köpekten gelecek bir kurt boğma haberi!.Ama yok!.Haftada bir çoban koyulardan birinin kurtlar tarafından parçalandığı haberi ile geliyordu!.Dayım anlam veremiyordu!.Böyle bir köpeğin olduğu sürüye kurt hangi cesaretle gelirdi?!.
Ama son haber sevdiği koç olunca işler değişti!.
Dayım zeki bir adamdı!.Köpeği çağırdı ve üzerini yokladı!.Kan izlerine rastlayınca vaziyeti kavramaktan gecikmedi!.Koyunlar köpeğin boğduğunu anlayınca kararını vermişti ama,vicdanen rahat olması için suç üstü yapması gerekiyordu!.
Hiç sesini çıkarmadı!.Çobana "bu gece ben de seninle geleceğim" dedi ve öyle yaptı!.
Sanırım beşinci gün suç üstü ve köpeğin sonu!.
Hepimiz üzülmüştük!.Dayım bu üzüntümüzü köpeğin hainliği ile hafifletiyordu!.
"Bu namusuz,herkesin köpeğini boğdu sessiz kaldım,kurtu bırakıp koyunlarımı yedi,bunu vurmasaydım sıra bizdeydi" diyerek vaziyeti doğru mecrada ve ders niteliğinde toparlıyordu!..
...
Tüm Belediyelere muhalif diye kayyum atadılar!.
Ortada muhalif Belediye kalmayınca kendilerine döndüler!!
Çok üzülüyorum biri beni teselli etsin!!
****************
Dış borç milli gelirin yarısını geçmiş! Döviz çalkalanıp duruyor!
Dünyada itibar sıfır!.Dış basında günlük alay konusu bir medya malzemesi haline gelinmiş!.
Tabi dışarıyı görmediğimiz için sadece tüm algılarımız içerdeki yandaş medya ve basın tarafından dizayn ediliyor!.Adeta ağzında dişi kalmayan hastaya kürdanla gülümseme havası veriliyor!.
Bir hükümet ki,başta ki ile sondakinin ne dediği belisiz!.Baştaki "eğitimde çuvalladık "diyor,Bakanı çıkmış "eğitimde çağ atladık "diyor!.
Kürdistan referandumu da öyle!Başta ki ayrı,diğerleri farklı telden çalıyor!.Çünkü aralarında bir doğru yok!.Doğrunun olmadığı yerde kırık çizgide düz yürümenin olanaksız olduğunu hepimiz biliriz!.O nedenle yürümek istedikleri o sakat çizgide bir bir dökülmeye başladılar bile!.Aslında Topbaş'ın görevden alınması yenilir,yutulur bir durum değildir!.Ne var ki,tüm basın ellerinde oyuncak gibi!.Böyle olunca olup bitenden kimse haberdar değil!.Ardı gelir mi,bekleyip göreceğiz?!
Dokuz yüz otuz kilometrelik Suriye sınırına duvar ördüler,üstelik bu çağda!..Teknolojinin olduğu bir dünyada buna kalkışmak akıl fukaralığından başka bir şey değildir!..Yaptın da ne oldu?Sen bu taraftan duvarın ardına gizlenerek ötesini görmezken,duvarın ardında bir devrim gerçekleşti,haberin var mı?
Bir zamanlar tüm Doğu,güneydoğu da akan suları bentleyip baraj yapacağız ve bu barajları teröristler aşamayacağı için bu beladan kurtulacağız diye proje yapıp,ihale aşamasına getirmişlerdi!..
İşte bu akıl, farklı ve yeni projelerle hala tepemizde duruyor!.
Efendim "vanayı kapatıp,onları açlığa mahkûm edeceğim "diyor!.
Bu ne demek biliyor musunuz? Karşıdaki sofradan ağzına taşıdığın kaşığı alıp yere atmaktır!.Senin elinde sadece musluk var!.Su gelmeyince bir demir parçasından başka ne anlamı olabilir?.
Ama karşı tarafın elinde baraj dolusu yakıtı var!.Senin musluğun olmaz,başka musluk olur!.
Umarım o zaman eline bakracı alıp,gidip başka musluktan su dilenmezsin!.
Alsan bile yolda testiyi kırmak var!.
Şimdi birleşmiş,ortak tatbikat yapıyorlar!.Türkiye,İran ve Irak!..Güya üç koldan saldırıp,haritadan silecekler!.Bunun tek anlamı budur!.Tabi dördüncü kol olan Suriye malum!.Onlar kendi derdinde!.Ama olsun!.O dördüncü kol,şimdilik beş bin ülkücü ve iki yüz alperenle hazır kıta bekliyor!.Üstelik sosyal medyaya tabanca ve tüfekle resimleri de düştü!..
Tüm bunlar olurken yüzde doksan iki ile kendi kaderine "evet" diyen bir halkı dünya meşru saymıyorsa,o da dünyanın bileceği iş!.
Artık Kürdler bir kere "lo" dedi,"le,leyi "de dinleyip,dinlememek dünyanın elinde!.
Çünkü Kürd'ler acılarını halaylaştırmıştır.
*************
EĞİTİMİN UCUNU AÇTILAR
Yirmi beş yıl öğretmenlik yaptım ve bu sürede gelen her hükümetin tatmin alanı "Eğitim"di!.
Adeta bir ülke nasıl çağın gerisine itilir diye bir yarış vardı!.
Hiç birinde çağdaş eğitimin izine rastlayamazdınız!.Hal böyle olunca temel amacı kalkınma olan ve sizin doğru okumadığınız bir sistemde kalkınma sadece bir hayal olarak hafızanızı işgal eder!.
Otuz yıllık dönem,eğitimde tarikatların devleti ele geçirme planlarıyla geçti ve nitekim darbe ile denemesini de yaptılar!.Çünkü soru çalarak,adam kayırarak ve iyi olup,kendinden olmayanı eleyerek yürüdükleri yolda bağnaz,gerici ve bilime karşı bir hurafe nesil yetiştirdiler!.
Bu nesilin karşılığı olan doktor,hastasına muska öneren ve gidip bol dua etmesi gerektiğini söyleyendi!.
Bu nesilin üniversite öğrencisi yaşadığı bu ülkede kendisine yeri sorulan bir ilin "abi ya,orası neresi,Afrika’da bir yer mi?"Diyendi!.
Daha çok örnek var ama,belki de en ilginci köylülerle yağmur duasına çıkan ziraat mühendisi ve meteoroloji uzmanının hakkını ayrı vermek gerekiyor!.
Son on beş yılda cemaatle hareket edip,onların planlamalarına harfiyen uyan AKP hükümeti ortaklıkta anlaşamayınca ip darbe girişimi ile koptu ve en büyük parça hükümetin elinde kaldı!.
Şimdi fırsat bu fırsat diyerek ve darbeden daha beterini dayatarak ve üstüne üstlük kimsenin itiraz edemediği KHK kanunları çıkararak toplumu mengenenin ağzına iyice sıkıştıran bu anlayış son olarak yeni bir yaz bozla eğitimde yeni düzenlemelerin müjdesini verdi!.
Adı "ucu açık eğitim!"
Sınırsız,kontrolsüz ve nerede ne yapacağı,ne söyleyeceği belli olmayan bir eğitim modeli!.
Ucu açıktan ben bunu anlıyorum!.Hani yatır ve türbelere gidip "eyy falan kişi,sen çocuğuma zihin açıklığı ver" diye dua edip yalvarıyorduk ya!.Anlaşılan bundan sonra gerek kalmayacak!.Çünkü zihinlerin önü tek elden açılacak ve sınav falan olmayacak!.
Ne kadar kafası çalışmayan bidon göbekli varsa bir şekilde okul bitirecek!.Bitirecekle kalsalar iyi!.Sonuçta bu memleketin yönetim birimlerine kapağı atmaları zor olmayacak!.
Gerisi mi?
Yağmur duasına çıkan bilim insanları!!..