Yaşam Haber - Haberin Merkezi
ACIYI AYRIŞTIRMAK
27-01-2020 12:04 322

ACIYI AYRIŞTIRMAK

 

 

       Yaşadığımız her depremde doğa cehaletimizi yüzümüze vurarak ders almamızı söyler de, anlayan kim?

Bizim derdimiz “ Ölen Alevi mi, Sünni mi, Kürt mü, Türk mü?”

        İşte doğa bunlara bakmıyor! Kendi başımıza inşa ettiğimiz çürük tabutlara bizi doldurup sırtından atıyor!

Sosyal medyada okudum; “ HDP li belediyenin gönderdiği yardımlar Elazığ’a alınmamış” diye!

İnanır mısınız sabaha kadar “ umarım yalandır” diye kendi kendimi avuttum!

Yine diyorum “ umarım yalan haberdir!”

       Eğer öyle değilse bittiğimizin, bitirildiğimizin net kanıtıdır ve bu açılan uçurumu kapatmakta gücümüz ne kadar yeter o ayrı mesele!

Anlamıyorum HDP ye bu kin, öfke niye?

Deprem farkında lığı için verilen öneriler ret ediliyor! Olacak iş mi?

        Belli ki “ ne olursa olsun HDP den gelen hiç bir öneri kabul edilmeyecek, doğru da olsa!”

       O nedenle benim HDP grubuna son bir önerim var; hani dini bütün bir iktidarca yönetiliyoruz ya...

         Buna rağmen ülkede giderek artan bir ateist ve deist patlaması yaşanıyor! Ülke insanını yeniden kutsal değerlerle buluşturmak adına “ Allah bir, Hz. Muhammed onun elçisidir” diye bir önerge versinler ve bu farkında lığı yeniden yaratmak adına bir çabaya girsinler! Bakalım HDP önergelerine zihni kapalı olanların gerçek yüzü ortaya çıkacak mı?

Yine söylüyorum “ ne hale geldik değil, ne hale getirildik?”

Acıyı ayrıştıracak kadar bir ahlaksızlık iklimine yuvarlanmışız, çık çıkabilirsen!

*****************

YÜZLEŞME

 

İnsanın en büyük zaafıdır, gerçekleri ile yüzleşmemek!

     Bu nedenledir ki sorunlarını büyüten bir canavardır! Büyüyen o sorunun içinde canavarın kendisi de vardır ve daha çok büyümek için etrafını yemek zorundadır!

        Ama doğa öyle değildir! Kendisinden çok sizi yanlışlarınızla öyle yüzleştirir ki bir şey demeye yüzünüz kalmaz ve siz yüzsüzlüğünüzün faturasını ödersiniz!

        Van depremini yaşayan biriyim ve yıkımların en büyük nedeni çarpık kentleşme ile beraber yüksek katlardı!

Peki depremden sonraki yapılaşma ne durumda?

Değişen hiç bir şey yok ve binalar daha da yükselmiş!

Malese ülke gerçeği bu! Hepimiz bir tabuttayız ve bu tabuta son çiviyi de kendimiz çakıyoruz!

Dünkü Elazığ merkezli depremin çevre illerde yarattığı tahribatta budur!

Doğanın insanı yaptıkları ile yüzleştirmesi!

Ama ne fayda!

Hiç bir şey değişmeyecek. Depremde her zaman olduğu gibi garibanlar ölecek ve evsiz kalacak!

Bu sınıf ülkenin en kalabalık ve kendine celat yaratmanın en büyük nedenidir!

        İktidarlar bu sınıfın oylarıyla seçilir ve zenginler Sefa sürsün diye tüm enerjilerini oraya harcar!

Doğanın böyle bir ayrımı da yoktur!

Herkese eşit gelir, ancak kurala uymayanın evini başına yıkar!

       Aslında her iki tarafı yüzleştirir, birini belirlediği kaderiyle, diğerini yere sağlam bastığıyla!

Şimdi tepemizde yetkililer var!

Ne yapacaklar sizce!

Söyleyeyim; “ Allahtan gelen baş göz üstüne” diyecekler!

Eh biz de öyle diyoruz zaten!

**********************

GERÇEK BU

 

Bilmem kim “ Cem evleri ibadethane değil” Demiş!

E, doğru demiş!

İslami açıdan bakarsan öyle!

Adamlar “siz Müslüman değilsiniz” diyor ve gerçeği de bu!

Değilsin kardeşim!

Zorla nereye, niçin yamanmaya çalışıyorsun?

Namaz mı kılıyorsun?

Oruç mu tutuyorsun?

Doğru dürüst Kelime-i şahadet mi getiriyorsun?

Geç bunları!

Senin İslam la zerre alakan yok!

Birileri “ Alevi İslam inancı”

diye uyduruk bir şey ortaya attı ve attığı olduğu yerde duruyor!

Tıpkı penguenlerin aslan akrabalığı gibi bir şey!

Yapmayın, etmeyin!

Bu kadim yaşam biçimini bitirip öldürdünüz!

Ortada zaten “ Alevilik” diye bir şey kalmadı!

Şimdi Cem evleri olsa ne olur, olmasa ne olur?

Senin orada cenazeni kaldırmaya bile tahammülün olmadığı bir algıdan bahsediyoruz!

Kerbela olayında mağdurdan yana olmakla, Müslüman olmak farklı şeylerdir!

Bunları biri birine karıştırdığın zaman işte böyle ortada tüyü yolunmuş kuşa dönersin ve kimse seni kendisinden saymaz!

Yani boş ver; kendin ol!

Kendin olduğun zaman çok daha güzelsin!

El kapılarında boyun eğerek zorla “ sendenim”

Demek olmuyor güzel kardeşim!

Bak bu ülkede hala senden Vali, Kaymakam, Emniyet Müdürü yok!

Otur oturduğun yerde; sen daha neyin peşindesin?

***********

 

DE HADİ

 

Dünyada ne yaparsanız yapın hiç bir şeyin yaramadığı tek milletiz!

Neymiş; “ erleri deterjanla yıkayıp büze yediriyorlarmış!”

Hadi canım!

Ne yani yıkamadan kokmuş halde mi önünüze koysalardı!

Ne güzel!

Zahmet edip yıkamışlar!

Sanki bir tek sorun buymuş gibi abartıyorsunuz!

Biz neler yemedik ki?

Sağ olsun iyi ki Avrupa ve Rusya var!

Onlara gönderdiğimiz ne kadar tavuk, sebze varsa zehirden dolayı geri iade ediliyor!

Şimdi bizimkiler kalksın bu iadeleri çöpe mi atsın?

        Vala ben şahsen memnunum, ne zaman ki tavuk be sebze fiyatları ucuzlarsa biliyorum ki bu gâvur milletinin sayesindedir!

Yoksa biz Müslümanların biri birimize hayrı yok!

       Adı “ Gıda fuarı” sucuk satıyor! Soruyorum; “ otuz lira abi ama senin şu nur yüzünün hatırına yirmi beş olur” diyor!

İyi de etin kilosu kaç lira ki bu sucuk bu fiyata oluyor?” dedim

Adamın yüz ifadesi değişti!

     “Abi ya, sen iyi misin? Ne eti?” Şimdi benim işim yok bunu etten yapayım ve kilosu yüz lira diyeyim, sonra senin gibi üç beş adamın ağız kokusunu çekeyim!”

Bu paraya sen yemezsen varsa kedin, köpeğin ver yesin ve sana dua etsin!”

       Devamla “ Abi kusura bakma bizim millete hiç bir şey anlatamazsın” dedi ve orada biri telefonla belli ki eşini aradı; “ Hanım, sucuk çok ucuz, otuz lira; peki beş kilo alıyorum!”

Uzaklaştım ve adam arkamdan “ hadi” dercesine bir de hareket yaptı!

Ben de teselliyi “ organik” yazan köy yumurtasında buldum ve “ gerçekten organik mi?” diye soramadım!

Sonuçta yaş ortalamamız artmış! Demek ki içimizi iyi yıkamışlar, gerisi beni ilgilendirmiyor!

Top