Yaşam Haber - Haberin Merkezi
Usta!
29-07-2019 17:27 365

Usta!

 

 

*Rakı ile su bir araya gelince haramın helale dönüştüğünü beyazlığından mı anlarız?

       *Yıllanınca şarap dudakların demi artıyor; sonra dönüp “ Aşk kaç kişiliktir” diyerek acayip sorulara muhatap oluyorum; doğrusu yanıtını bilmekle beraber es geçip, cehaletime gömülüyorum!

       *Neden dayak yediğimiz kavga sonrası “ Abi ya, bıraksalardı...” gibi bir savunmaya bürünürüz; üstelik kan çanağı ağzımızla!

*İçki masasında tüm zamanı kadın eti çiğnemekle geçirip, ikide bir “ Şerefe” diyerek

Kadehi cıngıl damak suçtan sayılmadığına göre,

Neden rakı fiyatlarına ağır zamlar yüklenir?

    *Bacı, abla, teyze, yenge... Gibi onca kadın ismimiz varken; Jale, Arzu, Yasemin, Ayşe, Fatma da neyin nesi?

      *Farelerden nefret edip, kedi tekmelemek gibi bir ince ruhumuz var! Her konuya maydanoz olan Freud’un bu konuya eğilmemesi, kitaplarını okuduğum bu adama sempatiyle bakmamın altındaki gerçek ne olabilir ki?

        *Öldürmediğim yılandan dolayı üç gündür bir taşa tutulmadığım kaldı. Arkadaşın paylaştığı resimi “ İşte bu, öldürdüm” dedimse de “ Bu canlı, hani ölüsü” diyenlere, bu ülkenin insanında öldürmenin ne kadar kutsal olduğunu anladım ama bundan sonra fayda etmez, yaş kemali geçeli hayli zaman oldu!

      *İyi ki “ Köy” denilen bir kendinden kaçış alanı var; yoksa gözlerimin rengini koparan gri binalı şehirde nefesimi nereye üflerdim?

*Yani kısacası varsa bir köyünüz kaçın! Orada hala izine rastlayacağınız bir samimiyet var;

Kaçırmayın!

**************

BENİMDE HABERİM YOK

 

Bir ülke düşünün, mutlu bir azınlığın dışında gün ekmeği için olmadık çilelere katlansın.

Emeği ve zenginlik kaynakları sömürülsün ve bu kaynakların çoğunu yabancılara satsın!

Aslında Refah içerisinde bir yaşam sürme şansı varken, yokluk ve yoksulluktan kırılsın.

Bunun nedeni çok açık: Silah ve ölüme yatırım yapmak.

          Bunu yaptığınız zaman eğitimde dine çakar, sonra elin oğlundan teknoloji dilenirsiniz. Sonra senin icat edemediğin ölüm makinelerini sana satarlar ve sen bunları alarak halkını yokluğa gömersin.

Tıpkı şu an yapılanlar gibi ve Devlet Bahçeli gibi bir şanssızlığımızın çıkıp Kılıçdaroğluna” Senin mermi ve bomba fiyatlarından haberin var mı?” diye bağırıp çağırması gibi!

Evet,

        Şahsen bir vatandaş olarak benimde haberim yok. Çünkü harcamalarında şeffaf olan bir ülkede yaşamıyorum! Din ve Milliyetçilik adına iliklerime kadar sömürülmüşüm! Buna az buçuk itirazın karşılığı bellidir “Vatan haini, terörist, dinsiz, imansız, falan...”

Sonrası malum!

Bir savcı ensenden tutar, hoop içeri!

Çünkü ben ülkemde yazarken, çizerken kılı kırk yarıyorum.

        Neredeyse yazdığımız her sözcükten hangi örgütü çıkarırlar diye endişeden öte, dilimize acı biber sürüyoruz!

        Amerika konsolos görevlisinin nasıl tahliye edilip gönderildiğini hepimiz biliriz! Sonra döner “ Türkiye bir Hukuk Devletidir” deriz.

       Ben, hukukun talimat almaz olduğunu bilirim. Herkese eşit olduğunu bilirim. Üstünlere ait bir ayrıcalığının olmadığını bilirim.

       Ben yirmi birinci yüz yılın ilk çeyreğinde Hakim karşısına düşüncemden dolayı çıkmanın utancını yaşamayı bilirim!

         İşte bu nedenledir ki, benim silahla, mermiyle, öldürmekle işim olmaz. Son ana kadar güzel yaşamayı amaçlarım; tabi bunu bile çok görüp, ensemize binmezlerse!

          O nedenle bizden koparıp aldığınız emeğimizi silaha yatırıp, sonra da “ Sizin bundan haberiniz var mı?” diye yüzyılın anlamsız sorusuna bizi muhatap bırakan bu karşılıksızlığa tek yanıtım: “ Hayır haberim yok!” gibi bir samimi yanıttır.

******************

GİTMEDİM, GİTMEM

 

        Yılar önce bir seçim çalışmasında gittiğimiz Arguvan’da “ Arguvan kültürünü sarhoş sofralarına meze etmeyeceğiz” demiştim ve bu sözden dolayı şimdiki mevcut Belediye Başkanından bu söze dair eleştiri almıştım!

       Kültürleri yaşatmak inandığım ve uğruna mücadele ettiğim olmazsa olmazımdır. Ne var ki, yozlaştırılan kültürler çürümekle kalmıyor, çirkinleşiyor da!

         Bir festival düşünün adı “ Kültür Festivali” olsun ve aslından kopup, farklı bir mecraya evirilsin!

Gitmedim!

Ancak gidenlere sordum; “içkinin hadi hesabı yoktu” dediler!

       Hata yaşlı bir amca çocuk yaştakilerin içip sağa sola savrulmalarına o kadar üzülmüş ki “Alevilik sarhoş edildi ve şimdi herkes bizi içkiyle özdeşleştiriyor” diyerek acısını dile getirdi!

      Doğrudur ve dahası var; gidin bakın bütün Alevi köylerinde varsa bakkal, mutlaka başköşede içki satılıyor!

        Büyük şehirlerdeki barlara gidin ve Aleviliğin barlara nasıl düşürüldüğünü söylenen deyişlerden görün!

Hal böyle olunca ne el, ne dil, ne de bel kaldı!

İyi bir mühendislik çalışmasıydı. Çürüterek başardılar!

        Biz tarih boyunca hep öyle yaptık! Sürekli bir tarafımızı çürüterek diğer tarafımızı temiz tutacağımızı sandık! Oysa bir tarafımızı çürütürken, diğer tarafımızı kokuttuk; hem de burnumuzun direğinin kıracak cinsten bir koku!

Şimdi birileri çıkıp “ Kardeşim milletin içkisi sana mı kaldı?” diyebilir!

Doğrudur, bana kalmamış ama bir kültür festivali ile içki örtüşmüyor!

Hani Nasrettin Hocaya sorulan “ Tuvalette sakız çiğnemek caiz mi” diye!

Ne desin Hoca?

Yanlış anlaşılmazsa sorun yok!

Top